Risâle-i Nur'un ilk telif ve intişar ettiği Isparta'da iki mânevî fabrika tesis olundu: Nur ve Gül fabrikaları.
Nur fabrikasının hademe ve sahipleri, İslâmköylü Hafız Ali'nin (1898-1944) şahsında temsil edilirken, Gül fabrikası ise, Isparta Senirceli Hüsrev Altın-başak'ın (1899-1977) sahipliliğinde zikrediliyor.
Hüsrev Efendi, Nurları yazmakta ve bilhassa hat sanatında efsanevî bir kabiliyete sahiptir. Hat sanatında nisbeten geride olan Hafız Ali ise, Nur dâvâsına sadâkatte, gayrette ve rûhunu fedâ etmede birinci sırada gelen kahraman bir bayraktardır.
Bir sabah dersinde okunan ilgili bahis, bize apayrı bir feyiz ile nazarımıza yeni ufuklar açtırdı. Kastamonu Lâhikası'nda geçen o bahsin iki cümlesi şöyledir: "Nur ve Gül fabrikalarının hademe ve sahipleri, insanın başında iki göz gibidir; zahiren ikidir, fakat bir görürler. ... Lillahilhamd, bu iki cereyan-ı nuranî kemâl-i ittihatdadırlar." (Age, 22)
Teşbih, temsil, benzetme ne kadar da yerinde, değil mi Hakikaten, insanın başındaki iki göz ayrı ayrı olmasına rağmen, bu ayrılıkta bir gayrılık yoktur. İki göz, hiç hilâsız şekilde birlikte bakıyorlar ve bir görüyorlar.
İşte, bu hakikatten çıkarılan hikmetli ders şudur ki: Aynı vücudun âzâları gibi olan hakiki, sâdık Nur talebeleri de birlik ve beraberlik içindedirler. Birbiriyle hem ittifak ediyorlar, hem de imtizaç edip bir güzel kaynaşıyorlar.
Kezâ, bir fabrikanın çarkları gibi, birbiriyle rekâbet etmiyorlar; belki, tam bir uyum ve kemâl-i âhenk ile çalışıp bereketli mahsüllerin istihsâline çalışıyorlar.
Aynı zamanda, birer temenni ve duâ hükmüne geçen birlik-beraberlik hâline dair Nur'daki bu ve benzeri bahislerin bolca zikredilmesinin sebebi şu olsa gerektir: Tâ ki, öyle olmayanlar da öyle olsunlar ve birbiriyle rekabete, çekişmeye girmesinler. Herkes kendi kabiliyet ve maharetiyle mesajisine kuvvet vererek, müşterek hizmette koştursunlar.
Nur dairesi için çalışan hademe ve sahipler, aynı zamanda muhabbet fedâileridirler. Husûmete vakitleri yoktur. Birbirleriyle muhabbetdarane ve uhuvvetkârâne bir irtibat, münasebet ve hizmet etme gayreti içindedirler.