Muhalefetsiz demokrasi olmaz

Evet, muhalefetin olmadığı bir demokrasiden söz edilemez. Demokrasi var denilse bile, bu, fiiliyatta değil, ancak "kâğıt üstünde" var olduğu anlamına gelir.

Merhum Süleyman Demirel'in her vesileyle hatırlattığı meşhur olmuş şöyle bir söz var: "İktidar her rejimde var; ancak, hür muhalefet sadece demokrasilerde vardır."

Buna göre, bir yerde muhalefet yoksa, orada demokrasi de yok demektir. Demokrasi kâğıt üstün var görünüp de uygulamada yoksa, orada hukuk ve adalet sistemi de güvende değildir. Kezâ, eğitim, sağlık, iş ve ticaret hayatının da teminatı yok demektir. Böylelikle, demokrasi dışı her türlü uygulama zincirleme bir şekilde devam edip gider.

Yine kâğıt üstünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti şu şekilde tarif ediliyor: "Türkiye Cumhuriyeti, ...adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." (Bkz: Anayasanın 2. maddesi.)

Bırakın demokrasiyi, "Cumhuriyet"in kendisi dahi ilk 27 sene kâğıt üzerinde yazılı kalmaktan ibarettir. Yani, cumhur olan halkın, yani milletin rey ve tercihine hiç müracaat edilmiş değil. Onca inkılâplar yapıldı, onca parlamento seçimleri (tayinleri) tekrarlandı; 1950'ye kadar bir tek defa olsun ne referanduma gidildi, ne de hür ve eşit şartlar altında bir seçim yapıldı. Ama, rejimin adı yine de cumhuriyet. Tabiî, "cumhur"suz bir cumhuriyet. Artık, neye göre oluyorsa...

İşte, Cumhuriyet rejiminin kuruluşundan itibaren aradan geçen yüz yıl sonra bile "cumhur"un hür ve serbest tercihi hâlâ ciddiye alınmazken, karşımıza ne yazık ki bu kez demokrasinin maruz kaldığı sıkıntılar çıkmaya başladı. İktidar cenahı, bizdeki yüz elli yıllık (1876) demokrasi nimetini örselemeye devam ediyor.

Gelişmelere hangi açıdan bakarsak bakalım, gördüğümüz durumun özeti şudur: Yirmi küsûr senedir demokratik yollarla iktidarı ele geçiren siyasî anlayış, karşısında bir siyasî muhalefet cephesi görmek istemiyor. Hatta, var olanı da dolambaçlı yollardan bitirmeye, yok etmeye çalışıyor. Aynen, vaktiyle Sultan II. Abdülhamid'in yaptığı gibi.

Evet, iktidardaki kadro muhalefeti bütünüyle sindirmeye çalışıyor. Kendisi yıprandıkça ve oy oranı aşağılara indikçe, daha da sert ve haşin müdahalelerde bulunuyor. Bu gösteriyor ki, bir bahane bulsa, seçimleri de rafa kaldıracak. Zira, alternatif bir iktidarın varlığı katiyyen istemediği gibi, buna tahammülü dahi yoktur.

Öte yandan, ortada ciddi bir muhalefet hareketi de yok. Partilerden hiçbiri millete tam güven vermiyor. Bir kısmı zaten kendi içinde problemli. İç problemin dışında, cazip alternatif programlar geliştiremiyorlar, yahut milleti ikna edemiyorlar.