Mustafa Kemal'in öldüğü 10 Kasım (1938) gününe kadar kayıplarda olan İsmet Paşa, o gün birdenbire ortaya çıktı.
Belli ki, öldürüleceği korkusuyla gizlenmişti. Dr. Refik Saydam, bu konuda onu daha evvel şu meâlde uyarmıştı: "Vasiyetini yazan Mustafa Kemal, kendinden sonra senin Cumhurbaşkanı olmanı istemiyor. Kendi adamlarına seni öldürtebilir. Onun için, mutlaka gözden kaybolman lâzım."
Dr. Saydam, yapmış olduğu bu iyiliğin karşılığını fazlasıyla aldı. İlk fırsatta Başbakan olarak tayin edildi ve öldüğü tarih olan 8 Temmuz 1942'ye kadar da bu makamda kaldı.
Can Dündar, vaktiyle bu konuyu kendi web sitesinde bütün detaylarıyla yazdı. Bizim asıl konumuz başka olduğu için o detaylara girmiyoruz. Biz Mareşal Fevzi Paşa'nın bu dönemdeki rolü üzerinde durmaya çalışalım.
*
Mustafa Kemal öldüğünde, Genelkurmay Başkanı olan Mareşal akmak Ankara'da bulunuyordu. İstanbul'da cenaze izdihamları yaşanırken, Ankara'da da seçilecek yeni Cumhurbaşkanının kim olacağı telâşı vardı.
Mustafa Kemal, daha bir sene öncesinden İsmet Paşa'yı diskalifiye etmiş, onun siyasetin dışına itmişti. Yerine Celal Bayar'ı atamıştı. Yerine seçilecek kişiler olarak da Başbakan Bayar, Mareşal akmak, yahut Dahiliye Vekili Şükrü Kaya'dan birinin olmasını istediğini yakın çevresine ihsas ettirmiştir.
Ne var ki, İsmet Paşa ne yapıp edip askeriyenin başındaki Fevzi Paşa'yı kafa kola alarak kendi adaylığını ona kabul ettirmiş oldu.
İkisi kendi aralarında anlaştıktan sonra, buna karşı gelmeye kimse cesaret edemezdi ve nitekim etmedi de.
11 Kasım günü için yapılan plân tıkır tıkır işliyordu. Mareşal akmak, bir tabur askerle Millet Meclisi adeta kuşatma altına aldı. Böylelikle, İsmet dışında ikinci bir adayın çıkmasını dahi engellemiş oldu. Şüphesiz, bu cebrî tedbiri uygulamada kendisi için de yaptığı bir hesabı ve hevesi vardı. İsmet Paşa'dan sonra kendisi Cumhurbaşkanı olacaktı. Lâkin, onun bu hevesi her defasına kursağında kalacak ve bu dünyadan o hasret ile gidecekti.
*
Şu iki noktanın altını çizmekte fayda var:
Birincisi, 16 senedir ordunun başında bulunan Mareşal akmak istemeseydi ve ciddi manada destek vermeseydi, İsmet Paşa'ın Meclis'te Cumhurbaşkanı seçilmesi asla kolay olmayacaktı.

13