Kemalizm ile çözüm olmaz

Üç-dört aydır ülkenin, milletin, siyasetin gündeminde bir "çözüm süreci" var. İnşallah, bundan hayır neticeler çıkar.

Terörün bitmesinden, kanın durmasından, silâhların susturulmasından aklı sönmemiş, vicdanı ölmemiş herkes sevinir, memnun olur. Bu, meselenin ayrı bir veçhesi. Lâkin, sadece iyi niyet, iyi netice doğurmaya yetmiyor. Ayrıca samimiyet, ciddiyet ve irade kuvvetinin ortaya konması gerekiyor.

Onun için, gelişmelere "ihtiyatlı bir iyimserlik" içinde bakmakta fayda var. Zira, bundan 10-15 sene önceki benzer "süreç"ten bir hayır çıkmadı: Barış ve çözüm için kurulan masalar devrildi. Büyük emek ve ümitlerle teşkil edilen "Akil İnsanlar"ın çabası boşa çıkartıldı. Taraflar arasında yapılan görüşmeler fiyasko ile neticelendi. Özetle: Durum daha da kötüleşti. Açılan "hendek" ve kurulan "bariyer"lerin her iki tarafın da, kendi insanımızın oluk oluk kanı aktı. Neticede, çözüm ve barış adına ortaya konulan ne varsa tamamı zincire vurulup rafa kaldırıldı.

Şimdilerde, 15 sene öncekine benzer bir vaziyet, "toplumsal barış ve demokratik süreç" üst başlığıyla yeniden ülke gündemine getirilmiş bulunuyor. Tabiî, bu kez durum nisbeten daha ciddi görünüyor. Ciddiyetin iki ana unsuru var: Türkçülerin başı olan MHP lideri Bahçeli ile Kürtçülerin başı olarak rol kesen PKK'nın lideri Öcalan'ın aynı noktalara parmak basmaları ve aynı yönde irade beyanında bulunmalarıdır.

Ama, buna rağmen gelişmeleri yine de ihtiyatla karşılamalı. Kendini estirilen rüzgâra kaptırmamalı. Kendilerini barış sürecine tahşidat yapmaya mecbur hissetmeleri, olumlu bir gelişme. Ama, şimdiye kadar ciddi ve güven verici bir iradeleri görünmediği için, olup bitenleri ihtiyatla karşılamayı gerektiriyor.

Bir diğer nokta, her iki tarafın da Kemalizme olan bakışlarıdır. Onlar, Kemalizm ile barışık ve yakınlık içinde görünüyorlar. Oysa, bize göre asıl problem Kemalizmin özünde ve ruhunda yatıyor. Bu ideoloji yokken, bu vatanın evlatları arasında sağ-sol, komünist-faşist, laik-antilaik, Kürt-Türk, Alevî-Sünnî diye, çatışmalı-boğuşmalı durumlar söz konusu değildi. Ne zaman ki, Kemalizm resmî ideoloji hâline getirildi, ülkenin ve milletin huzuru da kaçtı, selb oldu.

Bu tarz bir yorum ve değenlendirmeyi şimdi yapıyor değiliz. Daha önceki "çözüm-barış süreci"nde de aynı yönde fikir beyanında bulunmuşuz. İşte, 12 sene evvel bugün, yani 7 Mart 2013'te bu meseleye dair yine bu köşede yazdıklarımızdan kısacık bir soru-cevap bölümü: