İnat damarını kullanma kılavuzu

Hiçbir şey boşuna yaratılmamış. Şu hikmet dünyasında lüzumsuz, faydasız hiçbir şeyi göremez ve gösteremeyiz. Dolayısıyla, yaratılan her şey ya bizzat güzeldir, ya da neticesi itibarıyla güzeldir, hayırlıdır, faydalıdır.

Meselâ, ilk anda insana itici gelen "inat damarı", neticesi itibarıyla güzel olan hislerden biridir. Allah, "hakta sebat etmek için" vermiş bu inat damarını.

İnat duygusu bu manada, yani yaratılış maksadına uygun şekilde kullanıldığında, neticesi pek hayırlı ve memnuniyet verici oluyor. Aksi yönde istimâl edildiğinde ise, idrak yol kapanıyor, basiret gözü körleşiyor; haliyle, neticesi de zarar üstüne zarar oluyor.

Ne yazık ki, insanların bir kısmı bu inat damarını "hakta sebat" etmek için değil de, "haksızlıkta karar kılmak" yönünde kullanıyor ki, bu hâl "Kendi ayağına sıkmak" kabilinden, kişiyi tehlikeli çıkmaz sokaklara doğru sürükleyip götürüyor.

«

Askere gitmeden evvel, şuursuz bir şekilde sigara içiyordum. Henüz tiryaki olmuş değildim gerçi. Fakat, benim durumumda olanların askerde tam tiryaki olup çıktığını bana söylediler.

İşte, tam bu noktada iradem ile tercihimi "sigarayı bırakmak" yönünde yaptım. Nizamiye kapısından geçmeden önce son sigarayı içip bıraktım. İnat ettim, bir daha içmedim. Neticesi pek güzel ve hayırlı olan o inat, kırk seneyi aşkın zamandır beni sigaradan uzak tutmaya yetti. Bundan sonrası için de rahatlıkla yetecek durumda.

Bu inat damarı, sair hayırlı iş ve amellerde, meselâ sabah namazına kalkmak için de kullanılabilir.

«

İnat damarının mahiyetini, bu duygunun yaratılış hikmetini bilen kimselerin güzel hallerini gördüm ki, kendilerini fenâ şeylerden gayet iyi koruyabiliyorlar.

Misâl: Âdeta refleks bir hâl ve davranış ile dilini yalandan, gözünü haramdan, kulağını gıybet ve dedikodulardan muhafaza ediyorlar. Yani, takvâ dairesinde yaşıyorlar. Kezâ, midelerini şımartmıyorlar. İktisada kanaat getiriyorlar. İsrafa gitmiyorlar. Gösteriş ve riyâkârlıktan uzak duruyorlar. Hakta sebat ederek, başkasının dolmuşuna binmiyorlar.

«

Öte yandan, aynı inat damarını yanlışta istimâl eden, fenâ ve fâni şeylerde kullananların hallerini müşahade ettiğimizde görüyoruz ki: Böylelerinde bulunan inat duygusunun gözü kör oluyor. Doğru nerede, yanlış nerede olduğunu göremez bir hâle geliyorlar.