İlk ciddî kabine değişikliği
Günün Tarihi: 25 EKİM 1937
Tek parti döneminde yapılan kabine değişikliğinde en dikkate değer gelişme 25 Ekim 1937'de yaşandı.
O gün, tam 12 yıldır tek parti hükûmetlerinin başında olan İsmet İnönü görevinden istifa etti. Mustafa Kemal'in talimatıyla, onun yerine "İktisat Vekili" Celal Bayar vekâleten atandı. Birkaç hafta sonra da Bayar asaleten atanmış oldu.
Bu esnada, katliama dönüşen Dersim Harekâtı bütün şiddetiyle devam ediyordu. Birinci büyük operasyon İnönü'nün başbakanlığı döneminde, ikinci büyük harekât ise Celal Bayar'ın başbakanlığı günlerinde gerçekleştirilmiş oldu.
Netice itibariyle, sayıları on binlerle ifade edilebilecek kadar çok sayıda vatandaş katledildi; sağ kurtulanların da çoğu, özellikle çocuk yaştakiler sürgüne yollandı.
İsmet Paşa ile bağlantılı ilk kabine değişikliği, 1925'te vuku bulan Şeyh Said Hadisesi esnasında yaşandı.
İsyancılara, yahut kıyamcılara İsmet Paşa'nın "daha acımasız" davranacağını düşünen CB Mustafa Kemal, Başbakan Ali Fethi'nin yerine onun getirilmesini tercih etti. İsmet Paşa, bu işi seve seve yapacağını izhar ederek ilk kabinesini kurdu ve derhal orduyu harekete geçirerek "Şark İsyanı"nı bastırmaya yöneldi.
4 Mart 1925'ten itibaren toplam 7 kez ve aralıksız şekilde Başbakanlık makamını işgal eden İsmet Paşa ile Kemal Paşa tam manasıyla birlik-beraberlik görüntüsü verdiler. Ne var ki, hemen her siyasî harekette olduğu gibi, bu yol arkadaşlığının sonunda da "ayrılık gerçeği" kaçınılmaz bir hale gelmişti.
1925'ten tâ 1937'nin sonlarına kadar kurulan bütün kabinelerin başında aralıksız şekilde yer alan İsmet Paşa, nihayet 25 Ekim günü o makamdan uzaklaştırılmış oldu.
Tabiî, o dönemde yaşanan kritik gelişmelerin asıl sebebi, yani arka plânda çevrilen dolaplar bir türlü bilinemedi gitti. Bilinen şeyler de, tahminler, varsayımlar, bilgi kırıntıları ve spekülasyonlardan ibaret.
Adı "Cumhuriyet" olan bir rejimde, böylesine "cumhur"dan kopuk, şeffaflıktan uzak gelişmelerin yaşanmış olması, Türkiye'nin övüneceği bir durum olmasa gerek.
Yine o dönemde yaşanan bir başka tuhaflık ise, Meclis'te ister uzun aralıklı, isterse peşpeşe yapılan güven oylamalarında, şahısların inisiyatifiyle Meclis'teki oyların keskince ve hatta "blok halinde" yön ve adres değiştirmesidir.
İşte bu tuhaf gerçeğin bazı örnekleri: