Depremde bile vazgeçmeyen seçmen...

Başkan Erdoğan, daha evvelki seçim kampanyalarında, miting meydanından halka seslenerek şu iddialı sözü söylüyordu: Başında bulunduğum parti, sandıktan birinci parti olarak çıkmadığı takdirde, ben siyaseti bırakıyorum. (Bu haberin resimli bilgisi, TRT Haber'in arşivinde de mevcut halde duruyor.)

Bilindiği gibi, 31 Mart'taki seçimde, Erdoğan'ın başında bulunduğu AKP büyük oy kaybına uğrayarak ikinci sıraya düştü. Peki, "verilen söz" bir eser var mı Tık yok.

AKP merkezine son seçim hezimeti ile ilgili yapılan genel değerlendirmede, yaşanan oy kaybının sebepleri üzerinde durulmaya çalışıldı.

Sebeplerin bir tanesi, pandemi, deprem, Ukrayna savaşı ve dünya genelindeki hissedilen ekonomik sıkıntılara bağlandı.

Oysa, bu sebeplerin tamamı, üstelik daha sıcak bir şekilde geçen sene de vardı. Hatta öyle ki, Anadolu tarihinin en yıkıcı depremi, tam da 14 Mayıs'taki genel seçim kampanyasının başlarında yaşandı. İhmaller, tedbirsizlikler sebebiyle, şikâyetler ayyuka çıktı, feryâd û figân sesleri dünyanın her tarafından duyuldu.

Yani, 11 ili içine alan dehşetli yıkımın en ağır bilançosu ortaya çıktığında bile, bunun faturası Erdoğan ve partisine kesilmedi. Hatta, deprem bölgesinde oylarının arttığı bile bariz şekilde görüldü.

Peki, aradan on ay kadar bir zaman geçtikten sonra, başka ne oldu da millet mevcut iktidara sarı kart göstererek onu cezalandırdı Düşünmek lâzım değil mi

Erdoğan başkanlığında yapılan toplantıda, yaşanan mağlubiyetin bir sebebi de emeklilerin düşük maaştan dolayı iktidara tavır koyduğu şeklinde ifade edildi. Bu noktaya cevap sadedinde söylenen şeyler ise, cidden "özrü kabahatinden büyük" olarak göründü.

Şöyle ki: Güyâ, emeklilerin aylık ücretinde bazı iyileştirmeler yapılmış; ama bu artış, iktidar partisine oy verecek derecede görülmemiş.

Eee, ne olacak peki Olacak olan şudur: Bir dahaki seçim öncesinde bu husus dikkate alınacak ve emeklilere AKP'ye oy verebilecek kadar bir artış, bir iyileştirme yapılacak-mış.

Şu hale bakın siz: Emeklilerin oyunu alacak kadar bir iyileştirme...

Seçim mağlubiyetinin bir sebebi de, yeterince çalışma yapılmadığına, kapı kapı dolaşıp dava anlatılmadığına bağlanmış.

Yahu, şimdiye kadar anlatamadığınız bir davayı bundan sonra nasıl anlatacaksınız

Gazetelerin yüzde sekseni, televizyonların yüzde seksen beşi sizin emrinizde değil mi Trol ve troliçe orduları yıllardır seferberlik halinde değil mi Devletin gücünü, iktidar olmanın avantajlarını sonuna kadar kullanmadınız mı