Demokrasiden mahrum seçme-seçilme hakkı

Günün Tarihi: 5 ARALIK 1934

Demokrasi demek, çok partili sistemin işliyor olması demektir. Bir ülkenin parlamentosunda birden çok parti yoksa ve serbest çalışmıyorsa, orada demokrasi yok demektir. Demokrasi yoksa şayet, "seçme ve seçilme hakkı" da kandırmaca bir göstermelikten ibarettir.

İşte, günün tarihi itibariyle bu anlamda tam "göstermelik" bir ucûbe ile karşı karşıyayız. Güyâ, Türkiye'de 5 Aralık 1934 tarihinde "Kadınlara seçme ve seçilme hakkı" tanınmış da, böylesine atılmış müthiş bir adımla Avrupa'daki bazı ülkelerin bile ilerisine geçmişiz...

Hani "Kendi çalıp kendi oynar" diye bir deyim var ya; durum tam da onun gibidir.

Ya hu, bir kere devir "tek parti" devri. İkinci bir partinin değil seçimlere katılmasına, kâğıt üstünde kurulmasına bile tahammül edilmiyor.

Dolayısıyla, erkeklerin bile demokratik anlamda bir "seçme-seçilme hakkı" yok iken, yani, hiç kimsenin ikinci bir partiye oy verme hakkı bulunmuyor iken, acaba kadınların hangi "seçme-seçilme" hakkından söz edilebilir

O halde bu, kelimenin tam anlamıyla "kandırmaca" bir durumun ifadesi olup "saçma" bir hakkın kâğıt üzerinde yazılmasından ibarettir.

Kaldı ki, daha sonraki yıllarda "Atatürkçülük" adına yapılan darbe ve muhtıralar, kadın-erkek umum seçmenlerin ve hatta bütün bir milletin seçme ve seçilme hakkının süngü zoruyla bir anda berhava edildiğini gösteriyor.

Gelelim, söz konusu hikâyenin gelişme seyrine...

5 Aralık 1934 tarihinde Anayasa'da yapılan bir kanun değişikliğiyle, Türk kadınlarına sözde milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmış oldu.

Bu arada şunu da hatırlatalım: Millet Meclisi tarafından 3 Nisan 1930'da kabul edilen bir kanunla, kadınların belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmış idi. 26 Ekim 1932'de ise,

kadınlara muhtar olma ve köy ihtiyar heyeti

âzalığına seçilme-seçme hakkı tanınmıştı.

Bu yöndeki bir başka kanun değişikliği, 8 Ekim günkü Meclis oturumunda kabul edildi. Yeni kanun, 5 Aralık'ta yürürlüğe girdi: Kadınlar milletvekili olabilir diye.

8 Şubat 1935'te milletvekili genel seçimleri yapıldı. 1 Mart'ta toplanan Meclis'te toplam 18 kadın milletvekili yer aldı. Erkek mebusların sayısı ise 383.

On iki yıldır yapıla geldiği gibi, 1935'te yapılan seçimlere de, yine tek parti, yani bir tek Halk Partisi katıldı. Zaten başka parti yoktu. Çünkü, Türkiye'de demokrasi denen o kıymetli nimet yoktu. 1925 ve 1930'da kurulan göstermelikmuvazaa partileri kısa süre sonra kapatıldı. Öyle ki, mahalli seçimlere bir rahatça katılmalarına izin verilmedi.