Dayatmacılık, her ne kadar zorbalık ve kabadayılık gibi görünse de, aslında bir tür fikir fukaralığı ve bilgi yetersizliğidir.
Hani "Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunamıyor" ya. Aynı o hesap, dayatmacılar bilgi sahibi olamadıkları için, geçerli-tutarlı bir fikre de sahip olamıyorlar. Ol sebepten dolayı, kafalarındaki fâsid şablonu zorla ve dayatma yoluyla başkasına kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Eskiden, bu metod bir derece işe yarıyordu. Onu kullanarak bazı neticeler alınabiliyordu. Ama, artık zaman değiştiği gibi, büyük ölçüde şartlar da başkalaştı. Dayatmacılık demode bir hale geldi.
Bu meyandaki trend, bundan sonra daha da belirginlik kazanacak gibi. Şöyle ki: Münazarat isimli eserde, günümüze ve geleceğe projeksiyon tutan şu meâlde bir ifade var: Eskiden kimin kılıcı keskin ve kalbi katı ise, o galip geliyor, o ileri gidebiliyordu. Şimdi ise, kimin aklı keskin ve kalbi parlak-yumuşak ise, o galip gelir ve o ileri doğru gider.
«
Meselâ, bir dönem çokça söylenen "Ya sev, ya terk et!" sözü, bir tür dayatmacılıktır. Senin eğer güzel, doğru, mantıklı bir fikrin varsa, buradan kovmak istediğin insana burayı sevdirebilirsin. Bu vatanı sevmeye onu ikna edebilirsin. Bir yolunu bulup, bu vatanda birlikte ve bir arada yaşama erdemini aşılayabilirsin.
Tersine, fikrin de, ikna kabiliyetin de yoksa eğer, aslında öncelikle düzeltilmesi, adam edilmesi gereken sen oluyorsun.
«
Keza, "Komünistler Moskova'ya" sloganı da bir dayatmacılık idi. Komünistlerle ilmen-fikren baş edemeyenlerin başvurduğu bir kolaycılık, hatta bir ucuz kahramanlık yönteminin eseri idi. Fikrine güvenen kimse, komünist fikirli kimselerle rahatlıkla muhatap olabiliyor ve onları bir şekilde ikna metoduyla mağlup edebiliyordu.
«
Yakın geçmişte olduğu gibi, günümüzde de bazı dayatmacılık örneklerine rastlamak mümkün.
Meselâ, dar kafalı bazı kimselerin muhataplarına şu tarz dayatmada bulunduklarını görüyor, okuyor ve işitiyoruz:
- Buradan memnun değilsen, git başka yerde doktorluk yap!
- Burada sana verilene, senden istenilene ya razı olacaksın, ya da çekip gideceksin!
- Laikliği beğenmiyorsan, İran'a git, Afganistan'a, Arabistan'a git!
- Burada Atatürk'ü eleştirmeye hakkın yok. Herkesi eleştirsen de onu eleştiremezsin!
- Ya şu, şu, şu konularda konuşmayacaksın, ya da kodese girmeyi göze alacaksın!

19