GÜNÜN TARİHİ 30 Aralık 1517
Dünyada İslâm birliğinin mimarlarından olan Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı Ordusu, Kahire'yi aldıktan sonra Filistin'e yöneldi. 30 Aralık 1517'de Kudüs'e girerek burayı yeniden fethetti. Bu mübarek fetih, tam dört asırlık (1517-1917) bir ömür sürdü.
Aşağıda okuyacağınız gibi, Kudüs birkaç kez fethedildi. Hemen her fetih öncesinde, dikkat çeken bir husus var. Oda, Kudüs'ün fethine giden yolun iç barıştan geçtiğini gösteriyor. Hz. Ömer zamanında, Selahaddin-i Eyyübî döneminde ve nihayet Şânlı Osmanlı devrinde de hep aynı durum söz konusu: Önce dahilde birlik-dirlik ruhu sağlanıyor. Ardından Kudüs'ün fethine giden yol açılmaya başlanıyor. İşte, tarihî seyir içinde yaşanan unutulmak vakıalar.
İslâm tarihi boyunca defalarca fetih yahut işgal vak'alarına sahne olan Kudüs, en uzun süren huzur ve sükûn devresini 15171917 tarihleri arasında yaşadı.
Çaldıran, Mercidabık ve Ridaniye zaferinden sonra Kahire'yi fethederek koca Mısır coğrafyasını Osmanlı idaresine bağlayan Sultan Selim Hân, 1517 yılı sonlarında emir-komutası altındaki ordu ile birlikte Kudüs'e vâsıl oldu.
Kahire gibi burayı da fazla zorlanmadan fetheden Yavuz Selim, Filistin topraklarını bütünüyle Osmanlı idaresine bağladı. Ardından, yine ordunun başında olarak Mekke ve Medine'yi (Harameyn-i Şerifeyn) de içine alan Hicaz Bölgesine doğru menzil almaya başladı.
Müslümanlar ve sâir dinlerin mensupları için de mübarek ve mukaddes bir belde olan Kudüs, tarih boyunca defalarca el değiştirme vak'alarına sahne oldu.
Müslümanlar için ilk fetih teşebbüsü Hz. Ebubekir zamanında başladı. Ne var ki, bu fetih ancak Hz. Ömer zamanında tamamlanmış oldu. Tarih 637.
Bu adâletli fetihten sonra, tâ 1099'a kadar Müslümanların idaresinde kalan Kudüs, bu tarihten sonra Haçlıların akınına uğradı. 88 yıl süren Haçlıların yönetiminin ardından, 1187'de bu kez Selâhaddin-i Eyyubî'nin emir ve kumandası altında, Kudüs yeniden Müslümanların hâkimiyetine geçti.
Mısır hükümdarı ile anlaşmaya varan Bizans idaresi, 1243'te burayı tekrar ele geçirdi ise de, işgal kısa sürdü ve Eyyubî kumandanı Necmeddin'in gayretiyle Kudüs tekrar geri alındı.
Bir süre sonra, dehşetli Moğol (İlhanlı) tehlikesi ortaya çıktı. Bağdat'taki Abbasî halifesini katleden İlhanlılar (Cengiz'in torunu Hülâgu), ardından Ortadoğu coğrafyasının hemen tamamını kararsız, istikrarsız ve güvensiz bir vaziyete sürüklemiş oldu.