Eskiden devletler çatışıyordu. Milletler savaşıyordu. Devlet ile milleti temsil eden liderler karşı karşıya geliyordu. Bu durum büyük oranda değişti ve daha da değişecek gibi görünüyor.
Günümüzde ve gelecekte ise, dünya genelinde daha çok sınıflar, zümreler, fikirler, cereyanlar karşı karşıya gelecek.
Hakikattar bir ifade ile "Devletler-milletler muharebesi, tabakat-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor." 1
ok keskin hatlarıyla olmasa bile, bu hakikatli sözün tarif ettiği muharebe tarzı, dünya çapında kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı.
Bir bakıyorsunuz, bir ülkenin vatandaşları, kendi hükümet politikalarına muhalif bir şekilde yürüyüş ve protesto gösterisi yapabiliyorlar. Meselâ, mazlum Filistinliler için dünyanın pek çok merkezinde esaslı mitingler düzenleniyor, konuşmalar ve destek yürüyüşleri yapılıyor.
Eskiden böyle şeylere rastlanılmıyordu. Demek ki, dünya genelinde ve insanlık âleminde köklü bazı değişiklikler zuhûr etmeye başlamış bile. Yakın gelecekte, bu meyanda daha da ileri gidileceğini söylemek mümkün.
«
Beşer âleminde hemen her ülkede ve her toplum içinde bir diğer çatışma ise, kendini fikir, itikad ve hayat tarzı itibariyle gösteriyor.
Daha anlaşılır bir ifade ile "iman ve küfür" cereyanları, "hidayet ve dalâlet" yolları, "ahlâk ve sapkınlık" yaşantıları bütün şiddetiyle meydân-ı zuhûra çıkarak her biri kendi meyvesini veriyor.
Böyle bir vaziyet karşısında, siyasî çekişmeleri geri planda tutmak lazım geliyor. Zira, iman tehlikede iken, ahlâksızlık başını almış gidiyorken, siyasî didişmelerle meşgul olmanın, yahut ona fazla zaman ve mesai sarf etmenin ehemmiyeti kalmıyor.
Kaldı ki, günümüzde her siyasî partinin içinde iman zaafı içinde olan kimseler var. Aynı şekilde, gayr-ı ahlâkî hayata tâlim eden kimseler, her partinin içinde bulunabilir.
O halde, tahkikî iman dersine ve hidayet yoluna her partiden insanın ihtiyacı vardır.
İşte Risâle-i Nur, tam da bu meslekten gidiyor. Siyaseten dost-düşman, muvafık-muhalif fark etmeksizin herkese tahkikî imanın dersini veriyor, feyzini ve nurunu yansıtıyor.