Abdülhamid ve Heraklius

GÜNÜN TARİHİ: 11 Şubat 641

Vefat yıldönümü (10 Şubat 1918) vesilesiyle, bir önceki yazımızda Osmanlı İmparatoru Sultan Abdülhamid'den söz ettik.

Kaderin garip bir tecellisi olarak, bir sonraki gün olan 11 Şubat ise, Bizans İmparatoru Heraklius'un vefat yıldönümüdür. Bu vesilesiyle, bugün de ondan söz edelim.

Garip bir tevafuk da şudur ki: Sultan Abdülhamid, nasıl 30 yılı aşkın süreyle Osmanlı devletinin başında bulundu ise, İmparator Heraklius de aynı şekilde 30 yıldan fazla (610-641) süreyle Bizans devletinin başında bulundu. Keza, ikisi de mükerrer defalar hem darbe girişimine maruz kalmış, hem de ölüm tehlikesiyle burun buruna gelmişlerdir.

Ve bittabiî, her iki devletin yönetim merkezi de İstanbul olmuştur.

Sultan Abdülhamid, Osmanlı padişahları arasında en takvalı olanlar arasında gösterilir. Ehl-i tarîk ve ehl-i takvâ bir zâttır. Şahsî hayatı da dindarânedir. Ne var ki, cunta tehdidi ve askerî darbe tehlikesi sebebiyle, onda vehim hastalığı kuvvet bulmuştur. Otuz sene boyunca, kendini adeta Yıldız Sarayı'na hapsetmiş ve başka hiçbir yere seyahatte bulunma cihetine gitmemiştir.

Hz. Muhammed (asm) ile çağdaş olup "İslâma davet mektubu"na muhatap olan Bizans İmparatoru Heraklius da, gerçekte bir Peygamber aşığıdır. Ne var ki, bu yönünü izhâr etmeye cesaret gösterememiştir. Zira, Hz. Muhammed'e bağlılığını açığa vurma eğilimi gösterdiğinde ise, iki defa idam tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. Dolayısıyla, onun gizli bir Müslüman olarak yaşadığına dair kuvvetli bir kanaat hasıl olmuştur.

Şimdi, böyle bir şahsiyeti biraz daha yakından tanımaya çalışalım.

Bizans İmparatoru Heraklius'un doğum tarihinin 575 senesi olduğu tahmin ediliyor. Buna göre, Hz. Muhammed'den (asm) takriben 4 sene sonra doğduğu anlaşılıyor.

Bizans'ın en meşhûr hükümdarlarından biri olan Heraklius'un neseben Ermeni olduğu ve Roma Afrikası'nda doğup büyüdüğüne dair rivayetler var. Bazı rivayetler de, onun "Kapadokya Bölgesi"nde doğduğu şeklinde. Kesin bilgi ise, İstanbul doğumlu biri olmadığı şeklinde. (Bu arada, Ermeniler'in "teslis"ten çok "tevhid" akidesine yakın durduğunu, yani ekseriyetle "muvahhid" olduklarını da hatırlatmış olalım.)

Yaklaşık 30 sene müddetle Bizans Devletinin başında bulundu. Ancak, halkın korkusundan ve dünya saltanatını elinden kaçırmamak adına, Peygamberimize (asm) iman ettiği halde, bu inancını gizlemeye mecbur kalmıştır.