Bir önceki yazımız, Vatikan devlet başkanı Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti ile ilgiliydi. Bu yazı ise, yirmi sene önceki Papa'nın Türkiye ziyaretine dair olacak.
2006 yılı yine Kasım ayı sonunda Türkiye'ye gelen o tarihteki Vatikan başkanı Papa 16. Benediktus'un ziyareti yine 3 gün sürmüş idi.
Biz de, o zaman tam da bugünkü, yani 2 Aralık 2006 tarihli köşemizde bu konuyu haber-yorum formatında değerlendirmişiz. O zamanki olaylı Paya ziyareti ile şu son olaylı Papa ziyaretleri arasında bir mukayese yapılabilmesi için, 2 Aralık 2006'da yayınlanan "ok hisseli Papa ziyareti" başlıklı yazımızın geniş bir özetini takdim ediyoruz.
«
Üç günlük Türkiye ziyaretini tamamlayan Papa 16. Benediktus, "kalbinin bir kısmını İstanbul'da bırakarak" ülkesi Vatikan'a geri döndü.
Papa'nın bu tarihî ziyaretinin genel anlamda çok hisseli ve çok boncuklu olduğunu söylemek mümkün. Boncukların rengi, elbette ki maviydi. Gittiği hemen her yerde bol bol bu boncuklardan dağıttı.
Yani, kimse ile tersleşmeden-zıtlaşmadan, birlik, dostluk ve barış mesajları verdi. Oysa, Türkiye'ye gelmeden önceki imajı kötüydü. Sebebi, Hz. Muhammed (asm) hakkında ağzından çıkardığı galiz sözlerdi.
Hatasını her ne kadar telafi etmeye çalıştıysa da, kendi hinterlandında buna muvaffak olamadı. O eski yıkıcı imajını, Türkiye'ye yaptığı ziyaretle bir derece düzeltmeye çalıştı.
«
Papa'nın ziyareti öncesinde, tansiyon hayli yükselmiş, gerginlik hat safhaya varmış durumdaydı. Öyle ki, onun Başbakan ile görüşüp görüşemeyeceği dahi belli değildi. Bu noktadaki muğlaklık, çeşitli spekülasyonlara, dedikodulara yol açıyordu.
Keza, Papa'nın Cumhurbaşkanı ve Diyanet İşleri Başkanı ile yapacağı görüşmenin nasıl bir seyir takip edeceği de ciddî merak konusuydu.
Öte yandan, başta Patrik Bartholomeos olmak üzere, sair dinlerin temsilcileriyle yapacağı görüşmelerin mahiyeti üzerinde giderek kızışan tartışmalar yaşanıyordu.
Bir başka husus, günler-haftalar önce başlayan protesto gösterilerinin ziyaret esnasında da yer yer devam edebileceği endişesiydi.
İşte bu ve benzeri sıkıntılar, büyük yekûn teşkil ediyordu. Üstelik, tüm dünyanın dikkati Türkiye üzerinde yoğunlaşmış halde idi.
Bu sebeple, emniyet alarma geçti. Birçok yerde olağanüstü tedbirler alındı. Ta ki, nâhoş gelişmeler yaşanmasın...
Neyseki, korkulan olmadı. Tarihî ziyaret kazasız-belasız şekilde sona erdi.
«
Başbakan Erdoğan, havaalanında yaptığı görüşmeden sonra, "Papa'nın da İslâmı 'barış dini' olarak gördüğünü" açıkladı. İşte bu, ziyaret zincirinin ilk mavi boncuğu oldu.

14