KAHVALTIDA abiye giyinin... Sabahın körü diye üşenmeyin; giyin giyiştirin, sürün sürüştürün, inadına öyle yapın kahvaltınızı... YURT DIŞINDA okuduğunuz yıllardan bahsedin... Laf aralarında sık sık yurt dışında eğitim aldığınızı vurgulayan ifadeler kullanın. GÜN içinde sık sık dinlenin ve bunu dile getirin. O gün hiçbir şey yapmamış olsanız da yorgun ve şımarık bir ses tonuyla odanıza geçip dinlenmek istediğinizi söyleyin. CANINIZ sıkkın olduğunda gittiğiniz küçük ve mütevazı bir meyhaneniz olsun... Kafanız attığında ortadan kaybolup bu meyhaneye sığının. Balıkçı kulübesi tarzında bir yer olursa daha da makbule geçer tabii. KAHVALTIDA portakal suyu için... Kahvaltıda önünüzde aynı anda çay, filtre kahve ve yarım portakal suyu üçlüsünün olduğundan emin olun. SABAHLIK giyinin... Evde tekseniz giymenize gerek yok... Ama evde biri varsa ya da kapı çaldıysa mutlaka onların yüzüne sabahlıkla çıkmanız lazım. DERNEĞE gidin... Sosyal sorumluluk projelerinde ful kapasitenizle yer alın. ÜNLÜLERDEN ilk isimleri ile bahsedin... Mesela... 'Hülya Kaya ile birlikte olduğu yıllarda böyle değildi.' HOLDİNG koridorlarında volta atın... Holdingte çalışan bir tanıdığınız bile olmayabilir; olsun... Rastgele girin bir holdinge o koridor senin bu koridor benim gezin... HAFTADA birkaç kez migreniniz tutsun... Sosyetiksiniz sonuçta, sosyetik hastalıklarınız olmalı. 'Tırnak mantarım var' diyemeyeceğinize göre 'Migrenim tuttu' diyeceksiniz. YERLİ-YERSİZ güneş gözlüğü takın... İç dış, yağmur çamur, gece gölge demeden dayayın güneş gözlüğünü... GÜNDE birkaç kere, başkalarının görebileceği şekilde belge imzalıyormuş gibi yapın... Ne imzaladığınız önemli değil, isterseniz boş kağıt olsun... UYKU bandı kullanın... Gözleriniz ışığa çok duyarlıymış gibi davranın ve göz bandınız olmadan uykuya dalmayın. Hadi! DEV takılar kullanın... Abartılı kolyeler, şaşalı yüzükler, hatta enteresan kafa, sırt, bilek aksesuarlarını eksik etmeyin. VE son olarak eviniz