Çocukken yanıldıklarımız

BÜYÜMEK güzel bir şeydir. AYIN sürekli kendini izlediğini düşünmek. YAŞADIĞI ilçeyi ülke, şehri de dünya sanmak. KEDİLERİN büyüyünce köpek, köpeklerin daha da büyüyünce aslan olacağını düşünmek. PAZAR gününe, o gün pazar kurulduğu için pazar denildiğini zannetmek. TELEVİZYONDAKİLERİN bizi gördüğünü sanmak. ŞEKERPARE tatlısının adını 'şeker fare' zannetmek. BAKLAVA tatlısının içine kıyma konulması. Küçükken birçok çocuk gibi ben de baklava tatlısının içindeki ezilmiş cevizleri kıyma sanardım. Üzgünüm... ARABAYLA giderken ya da yürürken, güneşin de sizinle birlikte geldiğini, sizi takip ettiğini düşünmek. DOĞACAK bebeğin karnın dışında başka bir yerden çıkmasına ihtimal vermemek, birkaç evre öncesinde ise leyleklerin getirdiğine inanmak. SÜPERMAN'IN gerçekten yaşadığını düşünmek. TABAKTA kalan yemeğin, arkamızdan ağlayacağını sanmak. MARADONA ile Madonna'yı kardeş sanmak. EDİZ Hun'la, Edison'u aynı kişi sanıp, "Vay be adama bak, hem ampulü bulmuş hem de oyuncu" demek. SİYAH-beyaz fotoğraftaki insanların gerçek hayatta da siyah-beyaz olduklarını sanırdım. BENLERİMİZİ annemiz zannetmek. DOKTOR yazısını ayrı bir dil sanmak. GÖBEKLİ amcaların hamile olduğunu düşünmek. ASGARİ ücret tabelası olan her yerde asker çalışan olduğunu zannetmek. "SIHHATLER olsun" lafını "Saatler olsun" sanmak. DUDAKTAN öpüşen herkesin çocuk sahibi olduğunu düşünmek. LÜZUMSUZ BİLGİLER 1981 yılında 9 yaşında bir çocuk