Bankacıların bıktığı cümleler

"ÖDEME geçmişim kötü ama sen bana bir kredi ayarlarsın, yaparsın sen aslansın!" Benim de işime gelir sana kredi çıkarmak da KKB puanına bakınca başım dönüyor, yükseklik korkusu var bende. Yoksa seve seve. "ELALEMİN parasıyla uğraşmak da zordur be." Şunu hatırlatmasanız iki de bir! Yediğim, içtiğim kursağımda kalıyor valla. "SEN bana bir şey satacak gibi bakıyorsun" Kredi isterken iyiydi de minik sevimli bir sigortayı ve ponçik bir kredi kartını mı bana çok gördün. Aşk olsun. "ÖĞLE arası da açsanız ya bankayı, yemek molasında rahat rahat işimizi halledelim" Bravo, gerçekten müthiş bir fikir. Yemek yemek oldukça saçmaydı zaten. "ÇOK rahat işiniz var ya!" Bu cümle söylendiği an aniden gelen, tam da şu şekilde koşarak ortamı terk etmek isteği! "BENİ diğer müşterilerinle bir tutma." Ve bir yerlerden Tarkan'ın şarkısı kulağıma çalınır; Sen başkasın, bambaşkasın! "PAZAR günleri de açsalar şubeleri iyi olur aslında." Robot olduğumu ben bile anlamamıştım helal olsun. Bu arada bazı hafta sonları eğitime filan gidiyoruz, belki için rahat eder diye söyleyeyim istedim. "MASADA boş boş oturuyorsunuz, millet sırada bekliyor ama." Ekrandaki minnoş yazışma işleri ve birtakım müşteri işlem girişleri işten sayılmıyorsa, evet haklısın güzel kardeşim. "OHH, sabah dokuz, akşam beş, ne kıyak iş." Bir yerlerde bir bankacının daha kalbi kırılıyordu. Ah siz sanıyorsunuz ki banka kapısı kapandığı an yer altından raylı sistemle eve uğurlanıyoruz. "BİR işlem için milyon tane imza atmak neden yani, hiç anlamıyorum!" Nasıl da yakaladınız beni ya. İmzanızı çok beğendik, çerçeveletip tüm şubecek evimizin duvarına asmaya planlıyorduk ama gözünüzden kaçıramadık. Şaka bir yana prosedür, prosedür, prosedür. Yoksa niye yorayım, deli miyim "BU bankacılar da kendilerini bir şey sanıyorlar."