Annenın kız bulması

ÇOĞU erkekler bilir, belli bir yaş geldi mi annelerimizin ağzına sakız gibi yapışan cümle vardır. "Koca adam oldun hala evlenmedin" "Elalemin tornunu seviyorum" ve klasik cümle "Senin bulduğun kızlarda hayır yok ben bulacağım." İşte o cümleden sonra siz bile inanamazsınız bulunan pörtföylere. Etrafa haber salınır, "Senin bildiğin hani şöyle helal süt emmiş bir kız benim oğlana düşünüyoruz da" diye... Mahalledeki teyzelerin cevval çıkmasıyla da vuku bulabilir diye düşünüyorum. Önce mahallenin ağır topları anneyle iletişime geçerler ve anneye "Pırlanta gibi bir çocuk maşallah" gibisinden söylemlerde bulunarak kalkanlarını devre dışı bırakmasını sağlarlar. Ve olaylar gelişir... Mutlaka her gün annene kahve içmeye bir mahalleli kadın gelip bilmem nerede okuyan bir kızı, yeğeni vs olan ve çok akıllı ve güzel bir kızdan bahseder, utanmayıp telefonunu çıkarıp videolar fotolar falan göstermeye çalışır. Ama anne de az değildir, kız kardeşin arkadaşlarından birini gözüne kestirir ve aynı ortamda bizi buluşturacak organizasyonlar düzenler. En olmadı uzak masaüstü bağlantısı mantığıyla kızın yanından beni arar. Pörtföyler hazırdır. Bilmem kimin kızı, bilmem teyzenin torunu diye ortaya bir liste sunulunur. Hatta fotoğraf bile alınmıştır. Sizin tepkiniz bellidir: Yaaa anne yaa! Eğer anne dominantsa "Ben anlamam bununla evleneceksin ben çok sevdim. Senin bulduklarını da gördük. Artık ben el attım bitti" Ama dominant değilse sakince yaklaşır, "Bir tanışın birbirinizi bir görün belki seversiniz. Ha oğlum" der. Babanın da onu desteklemesi, aileyle müthiş bir mücadele başlatıyor. Askerden döndükten sonra aile içinde "E artık'' ile başlayan cümle sayısında ciddi bir artış olur. Annen kadrolu kız bulucu görevini yüklendiğinden beri sabahları aday sunumu telefonlarıyla uyanırsın. Annen "Aa! Bak şeyin kızı vardı bitirdi mi acaba o okulu'' diye uyanıp telefonuna davranır. Her sabah evlilik programı örnek alınır. Baban aday sunumu diye arayıp dalganı geçer; "Sibel, 23 yaşında, bilgisayar