Henüz İstanbul'daki para kuleleri ortaya çıkmamışken ve henüz TBMM'deki 250 bin dolarlık çanta bulunmamışken.

Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir köşe yazısı kaleme almıştım.

Kılıçdaroğlu, Kasım kongresindeki parasal ilişkileri kastederek; "Kurdun dişine kan değdi bir kere.. CHP hiçbir dönemde para ile bu kadar içli dışlı olmadı" demişti.

Kemal Bey, kongre sürecinde kendisinin alaşağı edilmesi için para dağıtıldığına emindi ve bu şekilde genel başkanlıktan indirilmeyi bir türlü hazmedemiyordu. Kemal Bey şimdi susuyor. Ancak bu seçimlerden sonra susacağı anlamına da gelmiyor.

KILIÇDAROĞLU NELER BİLİYOR

İstanbul'daki il binası alışverişi, Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı ve Canan Kaftancıoğlu'nun il başkanlığı döneminde gerçekleşti. O alışverişte ne olup bittiyse, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu bilmiyor olamaz.

Paraları alıp verirken görüntülenen danışmanların ifadelerinde neler söyleyecekleri önceden papağan gibi ezberletilmiştir zaten. Oradan bir itiraf gelmesini beklemek imkansız. Ama bu devletin polisi ve savcısı isterse bu işi ortaya çıkarır.

Sadece CHP kurultayında değil, milletvekili ve belediye başkan adaylığı belirlenme sürecinde de paranın etkin rol oynadığı iddiaları kulislerde hep konuşuluyor.

Bana gelen haberlere göre; iddialar kulislerde konuşuluyor ancak, belge ve bilgiler tek bir elde toplanıyor; Kemal Kılıçdaroğlu'nda. Seçimlerde mağdur olanlar, belge bilgi adına ne bulurlarsa Kemal Bey'e getiriyorlar. Kılıçdaroğlu, seçim öncesi partiye zarar vermemek için bu belge ve bilgileri açıklamıyor.

Ancak pandoranın kutusu seçimden sonra açılacak.

ANKETLERLE ALGI OPERASYONU

SONUÇ ALACAK MI

Özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde iki tür algı operasyonu yapılıyor.

Birincisi sosyal medya üzerinden. Ankara ve İstanbul ile ilgili yazılan yazılara troller bir anda üşüşüyor ve hepsi de önceden belirlenmiş algılara yönelik yorum ve yazıları mesajın altına bırakıyorlar.

Emekli maaşları ile ilgili yaptıkları spekülasyonlar son dönemdeki en büyük silahları. Emeklileri tahrik ederek, kışkırtmaya çalışıyorlar. Sahte emekli hesapları ile de bu algıya malzeme oluşturuyorlar.

Sosyal medyada Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a kahramanlık öyküleri diziliyor. Bu öykülerin editörlüğünü de 2019 ve 2023 seçimlerinde resmen çuvallamış anket şirketleri yapıyor.

Utanma duygusu yok adamlarda. Her seferinde anketleri alaşağı oluyor, alay konusu oluyor, yine de spekülatif anketler açıklamaktan vazgeçmiyorlar. Söylediklerim sadece algı yapanlara. İşini layıkıyla yapan kimse alınmasın.

HER SEÇİMİN BİR

MATEMATİĞİ OLMALI

Şimdi yine iş başındalar. "İmamoğlu 8 puan, Yavaş 14 puan önde"