İnstagram'a ağıt dizenler ve Aziz Üstel ayrıntısı
İnstagram kapatıldı diye fırtınalar koparılıyor ya aslında mesele sadece İnstagram değil.
Mesele sosyal medya mı yoksa başta eğitim sistemi olmak üzere 1940'lardan itibaren Türkiye'nin her kademesinin emperyalistler tarafından ele geçirilip kontrol altına alınması mı İnstagram'a gelinceye kadar Türkiye ne badireler atlattı.
Özel televizyonlar kurulduktan sonra ortaya çıkan kargaşaları, şimdi geriye dönüp baktığımızda acı acı güldüğümüz manzaraları hatırlıyor musunuz Aziz Üstel'in bir kanalda yaptığı program vardı. Canlı yayında sigaralar yakılır, viski kadehleri ele alınır, dile kemik takılmadan, çoluk-çocuk izliyor demeden her türlü bel altı mevzuya girilirdi. Kimse de çıkıp, "siz ne yapıyorsunuz" demezdi.
YEŞİLÇAM'IN TOPLUMDA
AÇTIĞI YARALAR
"Yeşilçam filmleri" deyince aklınıza nostaljik aşk filmleri mi geliyor sadece Elinize mendil alıp ailece izlediğiniz acıklı filmleri elbette unutamazsınız. O dönem yokluklar içinde bir şeyler yapmaya çalışan, iyi niyetli yapımcıları elbette takdirle anacağız. Ama, bu milletin çocuklarına her türlü melaneti öğreten, ahlak yapı taşlarını dinamitleyen unsurlar da Yeşilçam'ın içinden çıktı.
Özellikle 1970'lerden itibaren, Avrupa'nın tüm yozlaşmışlığı önce sinema perdelerinde ardından tv ekranlarında evimizin içine kadar girdi. Hiç unutmam, bir arkadaşım anlattı. Altı yaşında çocukları salonda televizyon izlerken, o eşiyle diğer odada başka bir işle uğraşıyormuş. Bir ara salona çocuğun yanına gelmiş. Gördüğü manzara karşısında şaşkına dönmüş. Çocuk tv izliyor. Tv'de bir Yeşilçam filmi ve bir tecavüz sahnesi. Tecavüze uğrayan kadın canhıraş feryatlar atıyor. Yeşilçam'ın meşhur tecavüz sahnelerini herkes bir şekilde izlemiştir. İşte öyle bir durum. Çocuk, Tv'yi izlerken gördüğü şiddet karşısında öylece donup kalmış vaziyette. Arkadaşım hemen televizyonu kapatmış ve bir daha çocuğu televizyonla baş başa bırakmamışlar.
AVRUPA İÇİN NELERDEN VAZGEÇTİK
Sonrasında değişen çok şey oldu mu
Avrupa Birliği'ne girmek adına öz kültürümüz ve inançlarımızdan tavizler verdik.
Aşk-ı Memnu'daki ahlaksızlıkları yargılarken, aslında bu tür dizilerin yolunu, 1970'lerde Amerikan yapımı, "Dallas" dizisini ekranlara verirken açtık. Aşk-ı Memnu'da ne varsa beş fazlası Dallas'ta vardı. Amerikan filmleri TRT ekranlarını esir almıştı. Her şeyi Amerikalılardan öğrendik. Elli yıl boyunca bize dürüstlüğü(!), kahramanlığı(!), Amerikan kovboyları öğretti. Her pazar sabahı kovboy filmleri için aile boyu tv başına geçtik.
Şimdi birileri oturmuş, İnstagram kapatıldı diye ağıtlar diziyor.
Bırakın ağıt dizmeyi sevinin. Bu adımları atabilen bir devletiniz olduğu, olabildiği için şükredin. Türkiye adına her türlü kararı veren ve iktidarlara dikte eden batıya, artık; "Bir dakika burası dingonun ahırı değil"