Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine kendinden emin bir şekilde balkona çıktı ve: "31 Mart bizim için bir bitiş değil, bir dönüm noktasıdır" dedi. Erdoğan elbette nelerden dönüleceğinin ve kimlerden hesap soracağının farkındaydı

Konuya geleceğiz. Önce, Bahçeli'nin 17 Mart'taki MHP kurultayındaki çok konuşulan sözlerini hatırlatayım.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Erdoğan için sarf ettiği; "Sizi yeni yüzyılda Türk dünyasının yeni kurtarıcısı olarak görmek istiyoruz" sözü, rastgele söylenmiş, sıradan ifadeler değildi.

Türkiye ve Türk dünyası Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez ayağa kalkmaya başlamıştı.

Türkiye'nin emperyalistlerin boyunduruğundan kurtulmaya başladığı bir dönemde, prangaların yeniden Türkiye'nin ve Türk dünyasının ayaklarına geçirilmesine müsaade edilmeyecekti. Bu da ancak, güçlü bir liderin arkasında duran güçlü bir millet iradesiyle mümkündü.

YOLUNDA GİTMEYEN İŞLER

Ancak uzun zamandır yolunda gitmeyen işler olduğu seçimde anlaşıldı.

Ak Parti'nin kalesi olan belediyeler kaybedildi.

Ak Partililer küstü ve sandığı gitmedi. Küskünlüğün tek nedeni ekonomi değildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu açık açık söyledi.

Ulaşılamaz hale gelen yöneticiler, kibir abidesine dönüşen bürokratlar, Ak Parti için bedel ödemiş insanlara sırt dönmeler Cumhurbaşkanı tüm bunların farkında ve gereğini yapmaya hazır.

Her türlü olumsuzluğa rağmen bu millet Erdoğan'ın partisine yüzde 35.5 oy verdi.

"Partisine" diyorum ama bu verilen oylar bizzat Recep Tayyip Erdoğan'a verilen oylardır. Her türlü olumsuzluğa rağmen, millet Erdoğan'a vefasını göstermiş sandığa gömmemiştir.

Dikkatli bakılırsa, sandığa gömülenlerin, Ak Parti'nin halktan kopan, kibre boğulan kimi yöneticileri ve bürokratları olduğu açıktır. Yerelde yapılan kişisel hesapların, çıkar planlarının Ak Parti'ye onlarca belediye kaybettirdiğini seçim sonuçlarından görebiliyorsunuz.

"BUZ GİBİ ERİYİP GİDERİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan; Elli yıla yakın siyasi yaşamında ilmek ilmek ördüğü ideallerinin, gerekli tedbirleri almaz ise güneş altındaki buz gibi eriyip gideceğini bizzat kendisi ifade etti.

"Yapacağımı yaptım. Nasıl olsa dünyalığımı da hallettim" düşüncesinde olanlarla yürünecek yol kalmamıştır artık.

Ak Parti'nin ve Erdoğan'ın siyaset dışı kalmasını bekleyenler, sadece okyanus ötesindekiler, sınırlarımızda bir "teröristan" kurmak isteyenler, Arz-ı Mevud hayalini ısıtmaya çalışanlar ve bunların içerdeki işbirlikçileri değil. Kim olduklarını tek tek Cumhurbaşkanı'nın bildiğine eminim. Sadece gereğini yapmak kalıyor.

Kim samimi, kim çıkarının peşinde

Kim "Kızıl Elma"