Trump-Erdoğan-Şara-Fetö-TÜSİAD-İhraç

Trump-Erdoğan-Şara-Fetö-TÜSİAD-İhraç

LATİF ERDOĞAN

l Seçim öncesi kulağını teğet geçen kurşunun Trump'ın beyninde hasar yaptığı açık. Başka türlü akla ziyan beyanlarda bulunmasını izah mümkün değil. Gazze için ettiği lakırdıları da bu kategoride değerlendirmek gerekir. Belli, tarih bilgisi sıfır. Hiç olmazsa Filistin tarihini bir nebze okusaydı, binlerce senelik anavatanı emlakçılık konusu haline getirmezdi. Gazze, Gazzelilerindir ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır.

İsrail, geç de olsa bu gerçeği öğrendi. Öğrendi ki, esir takasında bir İsrailli esire bedel yüz Filistinliyi serbest bırakma şartını kabul etmek zorunda kaldı. Sanırım Netanyahu, bir sonraki görüşmesinde bu gerçeği Trump'a da öğretir. O da akla ziyan beyanlarla kendisini daha fazla dünyaya maskara etmez.

l Recep Tayyip Erdoğan'ın, Malezya, Endonezya ve Pakistan'a yaptığı resmi ziyaretler ve kendisine gösterilen yoğun ilgi bu ülkelerin Türkiye'yi görmek istedikleri konumun da bir göstergesiydi. Bu ülkeler kendiyle bütünleşeceği bir lider ülke bekliyor. Türkiye'yi de bu konuma alternatifsiz tek namzet olarak kabul ediyor. Bu beklenti inşallah yakın tarihte bütün İslam aleminin de beklentisine dönüşecektir. İran ve batılı müttefikleri her türlü kahpeliğin serbest oyunlarını oynasa da tarihin döl yatağında fıtri seyrinde gelişen bu kabullenişi asla durduramayacaklardır.

Türkiye, yüzünü batıya, sırtını doğuya döndürmenin bedelini çok ağır ödedi. Dış siyasetin tek taraflı angajmanlarla yürümeyeceğini yüzlerce tecrübe yaşayarak öğrendi. Reis, bu yanlışı gördü ve dış siyasetin rotasını asıl olması gereken yöne çevirdi. Yirmi seneyi aşan bu icraat yeni yeni semere vermeye başladı. Rota değişmezse, varılacak menzil bellidir. Bu rotayı değiştirmek ise bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir.

l Ahmet Şara'nın Türkiye ziyareti, zaman aşımına uğrayacak güncel bir mesele değildir. Önümüzdeki yüz yılların iki ülke arasındaki ilişkisini temellendiren bir hamledir. Ben, ülkesinde kendisine gösterilen yoğun sempatinin de işaretiyle Ahmet Şara'nın başarılı olacağı, Suriye'yi derleyip toparlayacağı kanaatindeyim. Suriye'de kurulacak bir İslam Devleti önemli bir model olabilir. Şam, uzun süre İslam devletine merkezlik yapma tecrübe ve birikimine sahiptir. Bu tarihi ve genetik yapı tekrar kuvveden fiile çıkabilir, İslam düşmanları dışında da bunun önünde bir engel bulunmamaktadır.

Sadece büyük bir tehlike var ki, onu da buradan duyurmak zorundayım: FETÖ, Şam'ı "Emin Belde kod adlı" projeyle ele geçirmenin planlarını yapıyor. Mevcut kaotik durumdan yararlanarak yeni devlet yapılanmasında, kriptolarıyla konuşlanma peşindeler. İstihbarat birimlerimiz mutlaka Suriye'nin devlet yapılanmasını mercek altına almalı, teyakkuzda bulunulmalıdır. Görülen tehlike ve yanlışlar doğrudan ve bizzat Ahmed Şara'ya bildirilmelidir. Eğer FETÖ Suriye'ye sızarsa, tekrar eskiye döneriz. Bir zamanlar PKK'ya ev sahipliği yapan Suriye Allah korusun, bundan böyle FETÖ'ye ev sahipliği yapar. Bütün samimi ilişkiler bozulur, zıddına döner.

l TÜSİAD, kaybettiği zinde güç performansını tekrar yakalama peşinde. Daha önceleri her sene hazırladıkları rapor ertesi seneye kadar tartışılır, satır araları irdelenir, üzerine yorumlar yapılır, gaye ve maksat hatta niyet okumalarıyla ömür törpülenirdi.