Onurlu direniş
Latif Erdoğan
Ölümden korkmayanların mağlup edemeyecekleri düşman yoktur. Ölümden korkanların ise akıbetleri hep mağlubiyettir.
HAMAS'ın onurlu direnişi, bunca can, mal kaybına, bunca çile ve ıstıraba rağmen zaferle sonuçlanmış; İsrail bütün zulmüne, bütün barbarlığına rağmen yaptığı tahribat dışında istediği hiçbir şeyi elde edememiştir.
Bundan sonra İsrail'i bekleyen dünyadan tecrit edilmek, geçmişte kendilerine vurulan zillet ve meskenet damgasının zorluzorunlu neticelerini tarihte olduğu şekliyle ve gazab-ı ilahi vadilerinde şaşkın şaşkın dolaşarak yaşamaktır.
19 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe gireceği söylenen ateşkesin sonuçları ne olursa olsun; İsrail ister sözünde durup yapılan antlaşmaya sadık kalsın isterse tıyneti gereği oyunbozanlık yapsın (nitekim öyle yaptı, ateşkes anlaşmasına ilişkin kabine oylamasını erteledi) kendisini söz konusu sonuçtan kurtaramayacaktır.
Filistinli kardeşlerimizin nasıl hüzün, keder ve çilelerine ortak olmaya gayret ettiysek elbette sevinçlerine de ortak olduk. Ekranlara yansıyan bütün sevinçlerine iştirak ettik, şükür secdelerine dualarımızı gönderdik, onlardan biri olarak kendimizi sürur ve neşe ikliminin hazzına bıraktık. Rabbim sevinç ve sürurumuzu daim etsin. Aynı çile ve ıstırapları bir daha yaşatmasın.
Savaş musibettir ve musibet zamanı uzundur. Yaşanan on beş aylık süre on beş seneden daha fazla yaşanmış, savaşın bütün ağırlığı, teknolojik tahribatın gücü de eklenerek kat be kat fazla hissedilmiştir.
Bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller hiçbir ayrıma tabi tutulmadan öldürülmüş; enkaz altında kalanlar en az onlar kadar yaralı, hasta, çaresizler tarafından kurtarılmaya çalışılmıştır. Hastane, okul, barınak gibi mekânlar dahi hiç acımadan yok edilmiş; İsrail'in ateş kusan silahlarına bir de açlık, susuzluk, sâri hastalıklar eklenmiştir.
İsrail bütün savaş suçlarını işlemenin yarışına girmiş; her türlü insani yardımı da engellemiştir. Zulümlerinin şiddeti adeta zamanı durdurmuş; zaman, Gazzeliler ve onların derdine duyarlı olan bütün dünya insanları için adeta hareket etmez, geçip gitmez olmuştur.
Küfür devam eder; fakat zulüm devam etmez. Her zulmün olduğu gibi İsrail zulmünün de bir bitme, bir tükenme vakti vardır. İki taraflı ateşkes anlaşması bunun hem işareti hem de beşaretidir.
İsrail bu son zulmüyle kendi adına hiç beklemediği, defacto bir kötü sonucun oluşmasına da sebebiyet vermiştir. İnsanlık denen ve şimdiye kadar uyuttuğu aslanı uyandırmış; dünya ölçekli protestoların birinci elden muhatabı haline gelmiştir. Kendisine göbek bağıyla bağladığı devlet yetkililerinin onca baskısına rağmen dünyanın yüzlerce ülkesinde, binlerce yerde halk sokağa dökülmüş, İsrail'in zulmünü lanetleyerek Filistin davasına sahip çıkmıştır.

83