Tarih, İslam medeniyetinin bilim ve felsefede altın bir çağ yaşadığına tanıklık eder. İbn-i Sina, Farabi, Harezmî, Râzî, Nasîrüddin Tûsî ve İbn-i Heysem gibi isimler, insanlığın ortak bilgi mirasına silinmez katkılarda bulunmuşlardır. Bu parlak geçmiş, günümüz İslam dünyası için hem bir gurur kaynağı hem de bir ilhamdır. Bu mirası modern bir vizyonla canlandırma hedefiyle 2012'de kurulan Mustafa Bilim ve Teknoloji Ödülü (Mustafa Prize), İslam coğrafyasındaki bu yeniden doğuş arayışının merkezinde konumlanmaktadır.
Mustafa Bilim ve Teknoloji Vakfı (MSTF) tarafından iki yılda bir verilen ve altıncı töreni 8 Eylül 2025'te Tahran'da düzenlenecek olan bu ödül, "İslam medeniyetinin 12 asırlık büyük bilim ve teknoloji medeniyetini yeniden canlandırma" vizyonuyla tasarlanmıştır. Ödülün temel felsefesi, bilimin soyut dünyasından çıkarak insanlığın yaşamına doğrudan dokunan, somut faydalar sağlayan çalışmalara odaklanmaktır. Bu amaçla Yaşam ve Tıp Bilimleri, Bilgi ve İletişim Bilimleri ve Nanobilim gibi alanlarda, insanlığın refahını artıran çığır açıcı yenilikler onurlandırılır.
Ödülün adaylık sürecindeki ikili yapı, stratejik bir vizyonu yansıtır. Üç ana kategori için adayların İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) üye 57 ülkeden birinin vatandaşı olması gerekirken, din veya cinsiyet ayrımı yapılmaz.
"Tüm Bilim ve Teknoloji Alanları" kategorisinde ise vatandaşlık kısıtlaması olmaksızın Müslüman bilim insanları aday gösterilebilir. Bu yapı, hem İİT coğrafyasındaki potansiyeli kucaklar hem de küresel diaspora ile bağ kurar. Her bir kategorinin kazanına verilen 500.000 ABD Doları tutarındaki ödül, finansmanını doğrudan hükümetlerden değil, "Mustafa Ödülü Yatırım ve Vakıf Fonu" aracılığıyla yüzlerce hayırseverin bağışından alarak siyasi bağımsızlığını korur.
Ödülün kısa tarihinde Türkiye'den bilim insanlarının elde ettiği başarılar, Türkiye'nin bilimdeki yetkinliğini göstermektedir. Bu başarılar, 2017'de Prof. Dr. Sami Erol Gelenbe ile başlayıp, 2019'da Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Ümran İnan ile devam etmiş ve en son 2023'te Prof. Dr. Murat Uysal'ın ödüllendirilmesiyle taçlanmıştır. Prof. Gelenbe, bilgisayar sistemlerinin performansını modelleyen "G-Network'leri" ile; Prof. Şahin, kişiselleştirilmiş mRNA tabanlı kanser aşıları üzerine yaptığı devrimci çalışmalarla bu ödüle layık görüldü.
Mustafa Ödülü'nün, COVID-19 pandemisinden önce mRNA teknolojisinin önemini öngörerek bu çalışmayı ödüllendirmesi, bilimsel trendleri tespit etme konusundaki ileri görüşlülüğünü kanıtlamıştır. Aynı yıl Prof. İnan, atmosfer fiziğindeki temel araştırmalarıyla ödül alırken, 2023'te Prof. Uysal, geleceğin 6G ve ötesi teknolojileri için kritik olan "Optik Kablosuz Haberleşme" alanındaki başarılarıyla onurlandırıldı.
Mustafa Ödülü, Vakfın en görünür faaliyeti olsa da, aslında çok daha geniş bir stratejinin zirvesini temsil etmektedir. Vakıf, Bilim ve Teknoloji Değişim Programı (STEP), Toplum için Bilgi Uygulaması ve Kavram Yarışması (KANS) ve Noor Öğrenci Yarışması gibi yan etkinliklerle, İslam dünyasında bilim insanları arasında işbirliği ağları kurmayı ve genç nesillere ilham vermeyi amaçlayan bütüncül bir ekosistem inşa etmektedir.