Muharrem Bey'in "ince" hesabı

Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesini Kemal Kılıçdaroğlu lehine yorumlayan ve sevinçten havaya uçan geniş bir kesim var. Şimdiden "kazandık" havasına girenler bile var. Ne var ki Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi "ince" bir hesaba dayanıyor. Hatta kılı kırk yaran bir matematiğe. İnce'nin matematiği de çok sevdiğini hatırlatmaya gerek yok. Evet, görünürde Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi Kılıçdaroğlu lehine görünüyor. Fakat "lehine" kısmı, Kılıçdaroğlu'na seçim kazandıracak kadar değil. Muharrem İnce'nin hesabı işte böyle, bu kadar ince. Muharrem İnce'nin, elinde tek atımlık bir tabanca var. Bunu 14 Mayıs'ta harcadığında sonrası, geleceği olmayabilir. Bunu iyice ölçüp biçtiği anlaşılıyor. Kamuoyu yoklamaları, anketler ve saha gözlemleri Muharrem İnce'nin seçimlerin sürprizi olacağına işaret etmiyor. Birkaç ay önce böyle bir hava vardı ama seçim günü yaklaştıkça seçmen iki ana adaya odaklandı. Sandıktan kendisine yüzde 3-4 gibi bir oy çıksa dahi, bu oran İnce'yi kurtarmaya, geleceğe taşımaya yetmez. Kalıcı bir siyasi aktör olması için İnce'ye daha fazlası gerekiyor. İnce'nin adaylıktan çekilme kararının şekillenmesinde en önemli etken Kemal Kılıçdaroğlu'nun da 14 Mayıs'ta kaybettiğinin artık net olarak görülmesi. Siyasi partilerin ellerinde bulunan anketlerde Tayyip Erdoğan'ın seçimleri yüzde 51'le kazandığı görünüyor. Bu tablonun siyasi matematiğini yapan Muharrem İnce, kendi iddiasını sürdürebilmesi için en doğru adımın "kaybedenler kulübünün" dışında kalmak olduğunu görüyor. Muhalefet açısından bütün yumurtalar aynı sepette. Erdoğan kazandığında Kemal Kılıçdaroğlu