"İkinci İsrail"e geçit yok

Birinci Körfez Harekatı'yla start alan "ikinci İsrail" planı, 2003 Irak'ın işgali ve 2011'de Suriye'nin istikrarsızlaştırılmasıyla ete kemiğe büründürüldü. Türkiye'nin müdahalesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağırlığı olmasa Suriye ve Irak'ın bir kısmını içine alan, Türkiye ve İran'ı da kapması için açık kapı bırakılan garnizon bir PKK devleti güney sınırlarımızda çoktan kurulmuştu. CHP'nin Suriye'nin işgali ve istikrarsızlaştırılmasına paralel olarak dönüştürülmesi de nedense gözden kaçan dönemsel bir hadisedir. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçirilmesiyle Atatürkçü tabanın kontrolü ve dönüşümüne hız kazandırıldı. CHP'nin, PKK-HDP ile ittifak oluşturacak bir noktaya gelmesi zaten bu yolda alınan mesafeyi de gözler önüne seriyor. ABD gözetiminde kurulan, büyükelçilerin haftalık tekmil aldığı 6'lı masanın tek hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bu durum muhalefetin dışarıdan yönetildiğini de gösteriyor. 6'lı masanın öncelikli misyonu, Erdoğan'ın devrilmesini sağlayarak garnizon bir PKK devletinin önünü açmak. "Parlamenter sistem", "hürriyet" ve "adalet" mücadelesi gibi kavramları kullanarak atılan nutuklar misyonlarını gizlemeye yetmiyor. Ayrıca, Erdoğan'ı devirmeyi başarırlarsa, devamında sırtlarına daha başka ne görevler yükleneceğini kendileri de bilmiyor. Neyse ki Irak ve Suriye örneğine bakarak bunu tahmin etmek o kadar zor değil. ABD'de yönetimde kimin veya kimlerin olup olmadığı da o kadar önemli değil; Birinci Körfez Harekatı'yla startı verilen planı, adım adım hayata geçirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Tabii bu plan sadece Türkiye'yle sınırlı değil, Ortadoğu'da büyük dönüşümü öngörüyor. Bu yüzden de önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak yol