2015'te de hepiniz oradaydınız

Terör örgütü PKK'nın İstiklal Caddesi'nde sivilleri hedef alan alçakça saldırısının ardından muhalif siyasiler ve gazeteciler, tuhaf bir şekilde aynı merkezden ve aynı kalemden çıkmışçasına "Umuyoruz ki Türkiye 2015 yılına geri dönmez" paylaşımları yaptılar. '2015'ten kasıtları ise 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasındaki altı aylık dönem. O dönemde ne olmuştu, dersiniz HDP'nin yüzde 13 gibi 80 milletvekili çıkardığı büyük bir seçim başarısına rağmen terör örgütü PKK, kanlı bir eylem süreci başlattı. Ceylanpınar'da iki polisi şehit eden terör örgütü, 11 Temmuz'da "çatışmasızlık sürecini" bitirdiğini ve Türkiye'ye saldırma kararı aldığını duyurdu. 20 Temmuz'da Kandil'deki terör baronlarından Cemil Bayık, çatışmaları şehirlere taşıma kararı aldıklarını açıkladı. Bayık, yandaşlarını şehirlerde tünel, siper, çukur kazmaya çağırdı ve Güneydoğu'da Suriye'deki gibi "kanton bölgeler" ilan edeceklerini söyledi. HDP'nin desteğiyle Güneydoğu'daki şehir ve ilçelerde terör yandaşları tek tek "özerk Kürdistan" ilanına girişti. 6 Eylül'de ise terör örgütü PKK Dağlıca'ya saldırdı, mayınlı tuzakta 16 askerimiz şehit düştü. 5 Haziran'da DEAŞ imzasıyla Diyarbakır ve peşi sıra Suruç, Ankara Gar saldırılarıyla Türkiye büyük bir kaosa sürüklenmek istendi. 2015 yılında ortak hareket eden CHP ve HDP olmak üzere bütün muhalif cephe ve medyası, bu olayları iktidarın yaptırdığını yazıp çizip konuştu. Geriye dönüp bakıldığında "Umarız Türkiye 2015'e geri dönmez" diyenlerin hepsinin, Erdoğan'ı devirmek amacıyla o dönem HDP ve PKK'yla birlikte hareket ettiğini görürüz. Peki, Ceylanpınar'da