Ramazan'la iyileşelim

Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan geldi. İyiliklerin makbul olduğu bu ayda, Ramazan'la iyileşmeye çalışalım. Alem-i İslam'ın başına açılan yaraları, ümit çiçekleriyle saralım.

Ahir zamanı yaşadığımız şu günlerde, Ramazan ayı, ömrümüzü bir bahar gibi açtı. Günlerimiz, gecelerimiz nurlandı. Ramazan ruhu ile ibadetlere karşı şevk ve heyecan uyandı. Bu hissi sıkı tutup ömrümüzün bütün zamanlarına yaymak lazım.

Ramazan ayı, kulluk şuurunu derinden hissettiğimiz, ruh ve bedeni beslediğimiz mübarek bir ay. Bu ayı fırsat bilip ibadetle geçirmek gerekiyor. Kur'an-ı Kerim insanlık âlemine bu ayda inmiş, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, bu ay içinde yer almış ve oruç bu ayda farz kılınmış. Oruçlu geçen günlerimizi, ibadetli gecelerle buluşturarak bu aydan hissemizi ziyade alabiliriz. Baskı altında, soykırıma maruz kalan din kardeşlerimizi, depremde sevdiklerini kaybeden dostlarımızı unutmadan, gerekli desteği sağlayarak iyiliklerde buluşabiliriz. On bir ayın sultanı Ramazan ayındaki güzel alışkanlıklarımızı hayatımızın tüm zamanına yayarak, örnek toplum için gayret içerisinde olabiliriz.

Ramazan ayı, bağışlayıcı, birleştirici bir aydır. Aynı sofrada, aynı safta muhabbet ve uhuvvet içerisinde olmayı gerektirir. Birlik, beraberlik, hoşgörü, saygı getirmeyen ibadetin manası yoktur. Önce gönüllerde birleşmeli, ibadetlerin hakkı verilmelidir.

Kardeşler arasında uhuvvet ve muhabbet öyle önemli ki birbirinin amellerine bile ortak olabiliyor. "Demek Risale-i Nur'un sâdık şâkirdlerinden birisi, Leyle-i Kadr'in hakikatını ve Ramazan'ın yüksek mertebesini kazansa, umum hakiki sadık şakirdler sahib ve hissedar olmak, vüs'at-ı rahmet-i İlahiyeden çok kuvvetli ümidvarız."