'En Uzun Gece'den 'Geleceğin Türkiyesi'nin inşasına
15 Temmuz Cumhuriyet tarihimizin sonsuza kadar unutmayacağımız, unutturmayacağımız bir dönüm noktası. O 'En Uzun Gece'nin Destanının kahramanlık, birlik ve beraberlik ruhunun, halkımızın Milli Egemenliğimize, Bağımsızlığımıza ve Demokrasimize sahip çıkmak adına yaşamını hiçe saymasının paha biçilemez anlamının Cumhurbaşkanlığımız tarafından 'En Uzun Gece' Destanı'nı ölümsüzleştirecek bir temsille, bir eserle bilhassa genç nesillere aktarılması çok değerli bir adım. Yeni nesilleri Vatan, Millet Sevgisi bilinciyle, Ülkesine, Cumhuriyetine, Bağımsızlığına güçlü bir şekilde sahip çıkacak bir anlayışla yetiştirilmesi adına, FETÖ gibi dünyanın en tehlikeli terör örgütleri arasında yer alan örgütlerin genç beyinlerimizi bir daha asla ele geçirmemesi adına, 15 Temmuz'un ne kadar büyük bir hainlik ve 'En Uzun Gece'nin de Milletimizin Canıyla, Kanıyla yazdığı kıyamete kadar iftiharla anılacak bir şanlı Destan olduğunu aralıksız anlatmaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın da ifade ettikleri üzere, Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu hakikatini en güçlü bir şekilde idrak ettiğimiz 'En Uzun Gece'dir 15 Temmuz. Cumhurbaşkanımızın kararlı ve güçlü liderliğinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın tarihi çağrısı ile, 15 Temmuz gecesi hem devlet, hem de millet olarak alnımızın akıyla verdiğimiz zorlu sınav tarihimizin en kritik dönemeçlerinden birisi oldu. Cumhurbaşkanımız liderliğinde 1940'lardan bu yana, 75 yıl Türkiye'nin zincirlerle elini, kolunu kıskıvrak bağlamış, neredeyse hareket edemez hala getirmiş vesayet odaklarını 2000'li yıllarla birlikte bir bir paramparça eden irade, Türkiye'nin prangalarından kurtulmasını sağlayan o destansı yumruğu 'En Uzun Gece'de indirdi. 'En Uzun Gece'nin sabahında, 'Geleceğin Türkiye'si'nin inşası durdurulması artık mümkün olmayan bir kararlılık, irade ile ivme kazandı. Cumhurbaşkanımızın güçlü, kararlı ve vizyoner liderliğinde, savunma, enerji, dijital ve siber dünya, yüksek teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli üretim ve ihracat alanlarında tarihi bir dönüşüm hız kazandı.
Türkiye Ekonomisi 2013-2014 döneminde, Gezi Olayları, 17-25 Aralık yargısal darbe teşebbüsü gibi, FETÖ ve arkasındaki ulusüstü karanlık yapılar tarafından organize edilen ve 15 Temmuz hainliğine giden sürecin adımları anlamına gelen olaylara rağmen, 800 milyar dolar civarında bir GSYH üretmeyi, 2009 yılı baz alınarak yapılan yeni hesaplamaya göre ise 940-960 milyar dolar düzeyine ulaşmayı başarmıştı. Yani, 2015'de 1 trilyon doları geçmemiz dahi mümkündü. Ancak, 2015'den başlayarak, 2016'da sadece 15 Temmuz hainliğine değil, iki yıl FETÖ'nün ve yurtdışındaki bağlantıları aracılığı ile organize edilmiş ağır terör eylemlerine de maruz kaldık. 2009 bazlı olarak yeniden hesaplanan dolar cinsinden GSYH'mız 2015, 2016 ve 2017'de