Cumhuriyet Ekonomisi'nin 100 Yılı (2)

Coğrafyamızda yaşanan ağır insanlık trajedisini ve dünyanın kimi önde gelen ülkelerinin 'bilinçli' duyarsızlığını gözlemledikçe, 100 yıl önce kuruluşuna kanlarıyla, yürekleriyle imza atmış olan Cumhuriyetimizin kurucularının eseri olan 'Türkiye Cumhuriyeti'nin hür ve milli egemenliğe dayalı adil duruşunun Ülkemizin etrafındaki tüm coğrafyanın selameti ve huzuru adına ne kadar kıymetli olduğunu bir daha, bir daha idrak ediyoruz. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığının, Cumhuriyetimizin 100 yıllık şanlı hikayesinde, 'Anadolu'nun Ekonomik Şahlanışı'nın ve 'KOBİ Devrimi'nin ne kadar paha biçilmez bir başarı olduğunu da defalarca idrak etmemiz gerekmekte. 100 yıllık Cumhuriyet tarihine altın harflerle kazınmış olan sanayileşme hamlesinin, son 20 yılda, 81 ilimizin tümünden tarihi bir ihracat hamlesine dönüşmüş olmasının, Türk sanayinin yüz milyarlarca dolarlık ihracat hacmine imza atmasının, Türk sanayinin yüksek katma değerli ürünlerinin dünyanın her noktasında aranıyor olmasının özü de budur.
'Anadolu'nun Ekonomik Şahlanışı' ve 'KOBİ Devrimi' Türkiye'nin pek çok kentini aynı zamanda bir üretim, istihdam, inovasyon ve ihracat merkezine de dönüştürmüştür. Üniversite-sanayi işbirliği adına, teknokent, teknopark ve kuluçka merkezlerinde Ülkemizin 'yerli-milli' teknoloji hamlesi adına başarılanlar, Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılı'nda. 'Türkiye Yüzyılı'nda yüksek katma değerli bir ekonominin tahkimi adına stratejik önemdedir. Söz konusu başarılar, aynı zamanda küresel düzenin, küresel ekonomi-politik sistemin sancılı yeniden yapılanma sürecinde, Türkiye'nin imkan ve kabiliyetlerinin güçlendirilmesi adına bir gereklilik olan 'stratejik özerklik' becerisinin perçinlenmesi arına da önemlidir. Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarla savunma, enerji, gıda, lojistik, ulaştırma, dijital kaynaklarını derinleştirmesi, uzayın derinliklerinden denizlerin, okyanusların derinliklerine hakimiyet alanını genişletmesi, 100 yıllık Cumhuriyet Ekonomisi'nin başarısının da adeta bir nişanesidir.
Cumhuriyetimizin kuruluş günlerinde, çalışabilir nüfusunun önemli bir bölümünü Kurtuluş Savaşımızda şehit vermiş, yeni bir ekonominin inşası adına yapılması gereken yatırımlar için sermayesi olmayan bir Türkiye'den, bugün 5 kıtada stratejik yatırımlara imza atan, dünyada uluslararası müteahhitlik hizmetlerinde ikinci sırada yer alan, mal ve hizmetleriyle küresel tedarik sisteminde 'güvenilir liman' ülke konumunu perçinlemiş bir Türkiye'ye, Cumhuriyet Ekonomisi'nin 100 yıllık hikayesinin bir diğer önemli boyutu, Türk insanın destansın 'girişimcilik' hikayesidir. İnsanımızın 'girişimcilik' başarısı, 'Türkiye Yüzyılı'nın ekonomik yol haritasının de özüdür. Çünkü, dünya ekonomisindeki iddiamızı durdurulamaz girişimcilik becerimizle katlamayı sürdüreceğiz. 35 yıldır, sayısız kez, zihnindeki girişimcilik projesini gerçekleştirmek için her türlü çözümü arayan pek çok insanımızın sayısız sorusuna akılcı cevaplar bulmaya çalıştım. Cumhuriyet Ekonomisinin başarı öyküsü, KOBİ'lerimizin