Kerem Alkin

Sabah

Küresel gelişmeler ve makro denge

Küresel makro ekonomik dengeleri derinden etkileyen gelişmelerin Türkiye'nin makro ekonomik dengeleri üzerindeki olası sonuçlarını analiz ettiğimiz ve buna göre makro ekonomik dengelerimizi nasıl korumamız gerektiğine dair zihin yorduğumuz bir dönemin içinden geçiyoruz. Öncelikle fiyat istikrarı. Küresel enflasyon öngörüleri hem 2025, hem de 2026 i

Küresel borç sarmalı 324 trilyon dolar

2019 sonunda, daha küresel virüs salgını yaşanmamışken, küresel borç sarmalı, o tarihte 'rekor' manşetlerinin atıldığı bir seviye olarak 255 trilyon dolara ulaşmıştı. Kimse, 2020 başından 2025 yılının ilk çeyreği sonuna küresel borç girdabının 70 trilyon dolar daha artmasını beklemiyordu. Küresel virüs salgını tek başına 50 trilyon dolarlık bir kür

Türkiye'den 'Barış Haritaları Yüzyılı' Hamlesi

21. Yüzyıl, 100 yıl önce masa başında emperyalist emellerle çizilmiş haritaların, bu defa barış, istikrar ve kalkınma odaklı olarak yeniden şekillendiği bir asır. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın güçlü, kararlı ve vizyoner liderliğinde, çok taraflı işbirlikleri ve ortak kalkınma hedefleriyle Avrasya'da stratejik ortaklıklarla şekillenecek

Yeni Yüzyıl, Yeni Sağ: ABD format yeniliyor

ABD bir kez daha tarihi bir yol ayrımında. West Point'te Başkan Trump'ın, Annapolis'te Dışişleri Bakanı Rubio'nun ve son olarak ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack'ın açıklamaları, yalnızca bir dış politika söylemi değil; küresel sistemde ABD'nin yeni pozisyonunun adeta işaret fişeği niteliğinde. Trump 'yeni maceralara atılmayacağız' dedi. Rubio, 'y

Rusya-Çin: Zorunlu bir ortaklık

Küresel düzenin hayli sancılı yeniden yapılanma sürecinde, tüm uluslararası düşünce kuruluşlarının üzerinde titizlikle durdukları konu Rusya ile Çin'in yakınlaşma süreci. İki ülkeyi 2000'li yılların başlarından itibaren adım adım birbirine yaklaştıran süreç esasen ABD bazlı olarak iki temel başlığa dayanıyor. Birincisi, ABD'nin 'tek kutuplu dünya m

Batı dinamizmi kaybediyor, Türkiye yükseliyor

Batı, bir yüzyıldan fazladır kurduğu siyasal ve kurumsal düzenin ağırlığını artık taşıyamayacak noktada. Temsilî demokrasi, kurumsal denetim ve liberal değerler üzerine kurulu sistem, 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreği geride kalırken belirginleşen 'Belirsizlik Çağı'nı, bu sürecin çok katmanlı krizlerine yanıt vermekte ciddi manada zorlanıyor. Buna karşılık

'Ekonomik parçalanma' AB'yi fena zorlayacak

Avrupa Birliği (AB) tarihinin en zihin karışıklığıyla dolu dönemini yaşıyor. En temel zihin karışıklığı AB'nin öncelikleri, mevcut sorunlara yönelik çözüm olasılıkları ve küresel ekonomi-politik sistemin geleceğinde nasıl bir pozisyonda olması gerektiği noktasında kendisini gösteriyor. Öncelikle, başta AB Komisyonu Başkanı von der Leyen olmak üzere

Çin ticaret savaşlarında daha avantajlı

ABD ile Çin arasında Başkan Trump'ın resmen göreve başlaması sonrasında tırmanan gerginlik, ABD'nin Çin mallarını uyguladığı ek gümrük vergisi tarifesini yüzde 145'e, Çin'in ise yüzde 125'e çıkardığını ilan etmeleri sonrasında, geçtiğimiz hafta Cenevre'de gerçekleşen görüşmeler neticesinde, ABD tarafı aynı oranı 90 günlüğüne yüzde 30'a, Çin tarafı

Atlantik'in tarihi hatası: 'Sanayisizleşme'

Küresel ekonomi-politik sistem tarihi bir dönüşümden geçiyor. Bu dönüşümde, bir zamanların önde gelen ekonomileri olarak tanımlanan G7 ülkeleri, Türkiye'nin de içinde yer aldığı E7 ülkeleri lehine ciddi bir ekonomik, ticari ve siyasi alan kaybı yaşamakta. G7 ülkelerinin etrafında sıralanmakta olan tüm Atlantik İttifakı ülkelerinin alan kaybını, etk

'Jeopolitik Nefes Borusu' için çetin müzakere

Türkiye, uluslararası diplomaside tarihi süreçlere ev sahipliği yapıyor; bulunduğu coğrafyada kalıcı barış ve istikrar adına tarihi hamleler yapıyor, sorumluluklar üstleniyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın samimi, kararlı, güçlü liderliği dünya siyasetinin önde gelen aktörleri nezdinde öyle bir güven alanı oluşturuyordu ki, artık küresel ekonom