Son yılların en belirsiz seçimi

10 günde yedi şehir dolaştım. Elazığ, Malatya, Maraş, Hatay, Adıyaman, Urfa ve Diyarbakır Daha çok deprem bölgesi diyebiliriz. Her şehrin kendine özgü seçim atmosferi var. Bunların detaylarını, verilerini, görsellerini "sahada seçimin nabzı" başlığı ile yayınladık. Bu şehirler için birkaç ortak noktayı vurgulamak istiyorum. Bir nevi 7 şehrin özeti. SON YILLARIN EN BELİRSİZ SEÇİMİ Belki de 15 seçimin içinde bulunmuşumdur. Çoğunun gidişatı aşağı yukarı bir ay önceden belli oluyordu. Ancak bu seçimde gördüğüm, sandığa on gün kalmasına rağmen belirsizliğin hala devam ettiği yönündedir. İnsanların kafası karışık, kararları değişken, oyunun rengi tam anlaşılmıyor. Hele 5 milyon yeni genç seçmen tam muamma. Erdoğan'ın 67, AK Parti'nin 55 oy aldığı Adıyaman'da bile kaç milletvekili çıkartacaklarını kestiremiyordu parti yöneticileri. Deprem bu belirsizlikte çok etkili olmuştur ama başka önemli bir konu daha var. Bu şehirlerde insanlar iktidardan şikayetçi, ancak ağır bir deprem sonrası muhalefetin bunun altından kalkacağına dair güvenleri de tam oluşmamış. Şikayet ettikleri iktidar ve güven duyamadıkları muhalefet arasında bu yüzden gidip geliyorlar. Sahayı gözlemleyen biz gazetecilerin ve kamuoyu araştırması yapan şirketlerin belki de en çok yanıldıkları seçim olabilir. TERÖR KAYGISI KARŞILIK BULMUŞ İktidar tarafının sıklıkla vurguladığı HDPPKK ilişkisi ve bunların CHP Liderini destekleme iddialarının çoğu şehirde karşılık bulduğunu söyleyebilirim. Diyarbakır ve Hatay hariç, diğer şehirlerde Millet İttifakı'na yönelik eleştirilerin nedeni olarak bu konu dile getiriliyor. HDP'nin Yeşil Sol Parti adıyla seçime girmesi, insanları ürkütmemek için sessiz propaganda yapması, Millet İttifakı partilerinin sürekli PKK ve teröre karşı olduklarını açıklamaları bu düşünceyi bertaraf etmemiş. Sokaktaki vatandaşın zihninde, özellikle terör örgütünün partisi olarak gördüğü HDP ile CHP'nin işbirliği yaptığı algısı var. Bu da onları korkutuyor. Kılıçdaroğlu'na oy vermeme gerekçelerinin başında bu geliyor gittiğim şehirlerde. Milletvekili seçimlerinde de ortak liste olduğu için yine CHP logosuna mühür basma konusunda aynı kaygıyı taşıyorlar. Tabii bu durum Diyarbakır ve Hatay'ın yarısı için geçerli değil. ALEVİLİK TARTIŞMASINA DUYARLILIK ARTTTI Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Alevi" adıyla yayınladığı videodan sonra başlayan tartışmalar, bu konuya duyarlı olan şehirlerde gündeme oturmuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan, neredeyse her konuşmasında Kılıçdaroğlu'na "Neden Aleviyim dedin, soran mı oldu" diye yükleniyor. Elazığ, Malatya, Maraş, Adıyaman, Hatay Alevi nüfusunun yoğun yaşadığı ve olukça hassas olduğu şehirler. Şimdi insanlar hangi şehirde kaç Alevi aday gösterildi diye tartışıyor. Hepsinde CHP 1. sıra adayının Alevi olması yeni yeni gündeme taşınıyor. Bu şehirlerde Cumhur İttifakı'nın seçmenini konsolide etme araçlarından biri haline geliyor Alevilik meselesi. Öte yanda yine Alevi nüfusunun yaşadığı yerlerde Kılıçdaroğlu'nun Alevilik çıkışı, kendi tabanı açısından bir motivasyon kaynağı da oluşturdu. Özellikle Hatay'da Erdoğan'a bu nedenle fark atabilir. SECCADE KONUSU YAŞLILARDA TEPKİ DOĞURMUŞ Diyarbakır ve Urfa'da orta yaş üstü seçmenlerle konuştuğumda terörden sonra ilk tepki gösterdikleri konulardan birinin seccadeye ayakla basılma meselesi olduğunu gördüm. Batı şehirlerinde Kılıçdaroğlu'nun seccadeye ayakla basması çok üzerinde durulmadı ama gittiğim şehirlerde dindar seçmenin bu yöndeki duyarlılığının çok olduğunu fark ettim. Erdoğan'ın çoğu mitingine