Siyasette geri dönülmez bir eşiğe gelindi artık. 14 Mayıs seçim tarihinin açıklanmasıyla birlikte, muhalefet açısından geri dönüşün yasak olduğu son bir düzlüğe çıkıldı. Yoldan dönen kaybeder. HERKESİN KAYBEDECEĞİZ BİR EŞİK 6'lı Masa'nın ortak mutabakat metninin açıklandığı toplantıda, koridorlarda, medya için ayrılan köşelerde iki şey konuşuluyord
Ankara'nın soğuğu eşliğinde 6'lı Masa'nın çok önemli toplantısına geldik. Toplantı salonuna girerken içerideki inşaat herkesin tepkisini çekti ama organizasyonun yapacağı bir şey yok buna. Asıl, içerideki oturma düzeni, sevk ve idare konusundaki aksaklıklara eleştiri getirmek gerekir. Ancak 6'lı Masa'nın katıldığım üçüncü organizasyonunda bu sorunl
İnsanın kader anlayışı, kaderle ilişkisi çok görecelidir. Fakat tüm insanların kader konusundaki ortak noktası, hayatlarının gidişatında son sözü kaderin söylediğine inanmalarıdır. Nedense yanlış giden bir şey olduğunda suçu kadere atmayı tercih ederler. Kelamın ve felsefenin kadim tartışma konusunu bir Pazar yazısında tartışacak değilim. Ancak ins
Avrupa üç sac ayağı üzerine kuruludur. Roma şehirleşmesi. Yunan felsefesi. Ve Hristiyanlık öğretisi. Bunun üzerine yükselen bir medeniyet örgüsü vardır Avrupa'nın. Gizli bir ayak daha vardır aslında: "Ötekine" düşmanlık. DÜNYAYA ÖRNEK İKİ DEVLET İnsanın kendinden olmayan yani "öteki" ile ilişkisi onun medeniyet ve devlet duruşunu belirler. Bu konud
Aslında İsveç neden intihar etti diye sormamız gerek. NATO üyeliği konusunda Türkiye ile çetin pazarlık yaparken, sen tut ırkçı bir siyasetçiye Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakma eylemine izin ver. Akla zarar bu kararın sonunda Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en sert tepkiyi vereceğini düşünmediler mi Bu kadar zihin özürlü ola
Fethiye-Antalya arasındaki Likya Yolu'nda uzun yıllar tek başıma yürüyüşler yaptım. Issız dağlarda yürürken anladım ki, insan tek başına doğada yaşayamaz. Doğuştan sahip olduğu fiziksel özellikler ve yetenekler doğada yaşaması için yeterli değil. Giysiye, araç gerece, barınağa, ateşe ve hayatta kalmasına yardım edecek başka insanlara ihtiyacı var.
Seçim yaklaştıkça dozu artan bir siyasi atmosferde kavramların anlamını, siyasetin felsefesini konuşmak çok zordur. Kimsenin de ilgiyle okuyacağını sanmıyorum. Ancak önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski yol arkadaşları Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu hakkında söylediği ağır sözlerden sonra bu yazıyı yazmak istedim. Zira itirazım var. İNSANLAR NEDE
" her tülü operasyona başvurdular. Ve artık son aşamaya geldik. Silah ve suikast tehditleri... Son uyarılarını yapıyorlar akıllarınca. Be gafiller, be müptezeller, be namussuzlar siz mi beni korkutacaksınız. Size diz çökmektense ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan, gelin görüşelim. Görüp göreceğiniz en büyük kabus olmaya devam edeceğim. Bana
Zor bir seçim olacağı konusunda tüm taraflar hemfikir zaten. Seçim kazanma makinesi olan AK Parti bile tarihinde ilk defa seçim ekonomisi uyguluyorsa, çok önceden seçim çalışmalarını başlatmışsa, onlar da seçimin zor geçeceğinin farkında. Muhalefet cephesi neredeyse bir yıldır seçim atmosferinde yaşıyor zaten. Seçim zor geçecek geçmesine de bir de
© 2016