Zindan-ı atalet

Münazarat'ın sonunda yer alan ve önemine binaen İhlâs Risalesi'nin müstakil baskılarına da konulan çok ilginç bir soru-cevap var.

Ayet ve hadislerden alınan ölçülerle cevabı son derece veciz bir şekilde verilen sual şöyle:

Zindan-ı atalete düştüğümüzün sebebi ne

"Tembellik, boş durma, işsizlik" gibi anlamlara gelen ataletin "zindan" olarak nitelenmesi, bu önemli bahsin daha girişinde dikkatimizi çeken ve üzerinde durulması gereken bir nokta.

Demek ki, tembellik insan için zindandan farkı olmayan bir durum. Zindandaki bir kişi nasıl bütün hürriyetlerinden mahrum ve kabiliyetlerini inkişaf ettiremez durumda ise, atalet zindanına düşen kişinin hâli de ondan farklı değil.

Tembellik, yaratılıştan insana bahşedilen üstün meziyet ve kabiliyetleri işe yaramaz hâle getiriyor ve kişiyi zindanın zifiri karanlığında dumura uğratarak âdeta insanlıktan çıkarıyor.

Onun için, ne yapıp edip bu zindana düşülmemesi ve eğer düşüldüyse bir an önce çıkıp kurtulmak için gayret gösterilmesi gerekiyor.

Bunun için de, insanı atalet zindanına götüren sebeplerin tespit ve izalesine ihtiyaç var.

Önce teşhis konulup sonra tedavi edilecek.