"Yeni müfredat" üzerine

Millî Eğitim Bakanlığının internette "askı"ya çıkarıp, görüş bildirilmesi için verdiği bir haftalık müddet dolan yeni müfredata bazı laikçi çevrelerin "Din eğitimini daha çok dayatıyor, Atatürkçülüğü azaltıyor" nakaratlı malûm bayat tepkileri devam ederken DESAM Başkanı Gürkan Avcı "damardan" esaslı eleştiriler getirmiş.

Tesbitlerinden biri şu:

"Orman kanunlarının geçerli olduğu, ilkel kapitalizmin esip gürlediği Türkiye'de zenginlerin, politikacıların ve bürokratların, yani Türkiye'nin elitleri hariç herkes kalitesiz, ruhsuz, sağlıksız, verimsiz ve baştan savma eğitime mecbur ve mahkûm duruma gelmiştir."

Bir bakıma sağlık alanında şehir hastaneleriyle yapılanın eğitimdeki versiyonunu temsil eden yeni müfredatın bu yönüne şöyle dikkat çekiyor Avcı:

"Yeni müfredat Türkiye'nin reddedilemez bir gerçeği haline gelen 'Paran kadar kaliteli eğitim' mottosuna da 'devam' diyen bir zihniyeti barındırıyor, eğitimde ticarîleşmeyi, vatandaşı özel okul ve kolejlere yönlendirmeyi destekliyor."

"Yeni müfredat, bireyci değerleri ve özgürlükleri kısıtlayıcı anlayışları öne çıkaran, kompleksli, devşirme, sığ ve ayrımcı bir müfredat olmuş ve bunları kamufle etmek için dinî ve millî değerlerle soslama yapılmış. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, toplumun talepleri ve ekonomimizin ihtiyaçları paralelindeki güncellemeler hususunda da eksik" eleştirileriyle konunun diğer önemli cihetlerine de vurgu yapan Avcı'nın şu tesbiti de dikkat çekici: