Resmî ideoloji dayatmasına AKP ile devam

19 Mayıs'ın 100. yılındaki resmî tören ve söylemler de, iktidar medyasındaki yayınlar da, Mehmet Doğan'ın ikazına rağmen resmî ideoloji ve Nutuk eksenli resmî tarih çerçevesinde şekillendi.

Anahaber, manşet ve birinci sayfalar, 28 Şubat medyasının yaptıklarından farksızdı.

Konuşmalardaki birlik mesaj ve görüntüleri de yine o çerçeveye hapsedilerek verildi. İstiklal Savaşı ve zafer, yine tek kişiye mal edildi. Ve ona endeksli bir "birlik" vurgusu yapıldı.

Bu dönemde de gizlenmeye devam edilen tarihî gerçeklere rağmen. İşte bir örneği:

"Bandırma Vapurunda Mustafa Kemal'e eşlik eden 25'i subay ve gerisi mürettebat 50 yolcunun içinden başbakanlar, bakanlar, generaller, diplomatlar çıktı, idamla yargılananlar, idam edilenler oldu. Bazıları ise unutuldu, unutturuldu ya da unutulmayı tercih etti."

(Yıldıray Oğur, Karar, 18 Mayıs 2019)

Oğur, yazısında "idamla yargılanan, idam edilen, unutulan, unutturulan ya da unutulmayı tercih eden" bu isimlerden bazılarını anlatıyor, ama toplum bunlardan habersiz.

Çünkü Nutuk mahreçli resmî tarih, Bandırma Vapuru ve Samsun'a ilk adım olayını da tamamen tek şahıs ekseninde anlatıyor.

Samsun'a çıkıştan sonraki sürecin ve İstiklal Savaşının diğer safahatını olduğu gibi.

Kurtuluş Savaşı kumandanları başta olmak üzere o dönemde çok büyük hizmet ve gayretleri olan birçok ismin, zaferi müteakip cumhuriyet adı altında tek parti rejimine geçildikten sonra tasfiye edilmesi de, yol açtığı trajik sonuçlarla beraber karartılıyor.