O davadaki savunmalarımızdan

Son duruşmada beraatle sonuçlanan malûm davamızın 23 Ocak 2020'deki duruşmasında yaptığımız savunmayı mahkeme zabıtlarından aktaralım:

Esas hakkındaki mütalaa mahkemeniz tarafından ilk aşamada iade edilmiş olan iddianamedeki iddiaların aynen tekrarından ibaret. Oysa bu iddiaların tamamı mahkemenize sunduğumuz savunmada ve davanın şimdiye kadarki duruşmalarında tek tek cevaplandırıldı ve çürütüldü.

Sonradan dosyaya eklenen, ama esas hakkındaki mütalaada hiç değinilmeyen diğer iddianamedeki iddiaların cevaplarını da verdik.

Her biri kendi bağlamında değerlendirilmesi gereken ve bu bağlam ve anlamı savunmalarımızda açıkladığımız tweet, haber ve yazılardan örgüt propagandası sonucu çıkarmak hukuk, adalet ve vicdan ölçüleri ile bağdaşmaz. Yakın dönemde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesinin Ahmet Altan, Alparslan Altan, Ayşe Öğretmen ve barış akademisyenleri ile ilgili verdikleri kararlarla da çelişir. Meclisten yakın dönemde geçen yargı reformu paketindeki düzenleme ile Terörle Mücadele Kanununa eklenen "Haber ve eleştiri terör propagandası suçu oluşturmaz" düzenlemesine de ters düşer.

Ayrıca hakkımda terör örgütü üyeliği iddiası ile açılan soruşturmada savcılık takipsizlik kararı vermiştir ve bu karar dava dosyasında mevcuttur. Bir insanı, üyesi olmadığı bu kararla da tescil edilen bir örgütün propagandası ile suçlamak nasıl bir mantıktır