Macaristan'da öyle, Türkiye'de böyle

Macaristan'da otoriter politikaları sebebiyle eleştirilere hedef olan Başbakan Viktor Orban'ın iktidarı, en iddialı olduğu konulardan birinde beklemediği bir krizle karşı karşıya kaldı.

Orban beş çocuk babası ve altı torun dedesi bir aile reisi olarak çocuk tacizlerine asla tahammülü olmadığını söylerken, Cumhurbaşkanı, çocuk tacizinden hüküm giymiş bir kişi için çıkardığı "kişiye özel af"fın ortaya çıkması üzerine istifa etmek zorunda kaldı.

Üç çocuk annesi olan müstafi Cumhurbaşkanının daha önce Aile ve Çocuklardan Sorumlu Bakan olması ve çok çocuklu ailelere ödenen sosyal yardımları arttırma çalışmalarıyla tanınması, olayı daha da ilginç hale getirdi.

Cumhurbaşkanıyla işbirliği yapıp olaya adı karışan eski Adalet Bakanı da hem milletvekilliğinden istifa etti, hem siyaseti bıraktı.

Macaristan siyasetinde deprem etkisi meydana getiren bu skandalda, bir sene önce gerçekleşen söz konusu af gizli tutulmuş ve kamuoyuna duyurulmamış. Ama muhtemelen içeriden bir sızdırma ile muhalif basına iletilmiş ve olay yayın konusu olunca olanlar olmuş.

Orban iktidarı, Macaristan'ın da yerel seçim sürecinde olduğu bir aşamada patlak veren bu skandalla yaşadığı sarsılmayı olabildiğince az hasarla atlatabilmek için, olayı, istifa eden Cumhurbaşkanı ile eski Bakanın hangi saikle yaptıkları meçhul "kişisel hata"lar olarak takdim edip o şekilde geçiştirme telaşında.

Ama hadisenin kamuoyunda meydana getirdiği büyük tepki, bundan sonraki süreci nasıl şekillendirecek, göreceğiz.

Bu noktada, Macaristan'da yaşananlarla Türkiye'de olup bitenleri karşılaştırıp, benzerlik ve farklılıkları tesbit etmek bizi ilginç sonuçlara ulaştırıyor: