Dünya imtihan dünyası

Vefatının 53. yılında bir kez daha rahmetle yad ettiğimiz Zübeyir Ağabeyi, yine Risale-i Nur, Üstadın dersleri ve hizmet tecrübelerinden çıkardığı notlarla yad edelim:

Bir camianın fertleri, bir davanın hâdimleri (hizmetkârları) ve uzuvları birbirini tenkit illetine tutulup da tedavi edilmezse, o camiadan bir hayır beklenmemelidir. Cemaatin bütün düzeni ve ahengi, cemaat fertlerinin yekdiğerine şefkat, merhamet, sevgi ve hürmetkâr davranışlarıyla mümkündür.

Allah Allah! Neler, ne gaileler çıkıyor... Fakat çaresi Üstadımız gibi duymazlıktan, bilmezlikten gelmek, başımıza gelen musibetleri düşünmemektir. Dünya imtihan dünyası. Kader-i İlahî deriz.

Müfsitlere (fesatçılara), karıştırıcılara karşı yegâne çare mutlak sükût ve işimize devam. Şunu yaparlar, bunu yaparlar. Sözle, fiille bir şekilde rahat bırakmazlar. Kolay değil. Elbet istemeyiz, olmasın. Fakat olursa sabır ve tahammül ederiz. Hizmet sırasında meşakkat ve azaptan ne gelse hoştur.

Umur-u hayriyenin (hayırlı işlerin) manileri çok olur. Bize böyle hallerde susmak gerekir. Meseleyi ancak böyle hallederiz. Münakaşa ile hiçbir dava halledilmez. Münakaşadan yavaşça çekil, öyle şeyler muvakkattır.

İnsan bazı imtihanlara maruz kalır. Bu durum kuvvet ve salâbet (dayanıklılık) kazanmaya sebeptir. Varta ve yanlışlık gibi hadiselerden kendimize ibret ve ders almalıyız. Yoksa biz de aynı hallere düşebiliriz.

Bir hadise (varta ve yanlışlık) vuku bulduğunda şahıslar ve bizzat o şey üzerinde durmamalı, yoksa o hadiseden alınacak tecrübe ve ibret dersi alınmamış olur.