Derin vesayet nasıl hortlatıldı

Emekli askerî hâkim Dr. Ümit Kardaş artigercek.com'da yayınlanan son yazısında AKP'nin nereden nereye geldiğini anlatmış. Bizim değerlendirmemizle de örtüşen yorumlarının özetini paylaşalım:

AKP yola çıkarken programında, rejimin 1982 darbe anayasası ve mevzuatı ile tahkim edilmiş ideolojisi ve uygulamalarını eleştirerek, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, sorunlara milliyetçilik ekseni dışından bakarak çözme vaadlerinde bulunuyordu.

Meşruiyetini dış dinamik olarak AB ile yapılan müzakereler sonucu üyelik hedefi üzerinden alıyor, ülkenin değişim gücü olarak iç dinamiğini temsil eden liberal, demokrat kesimlerin entelektüel gücüne dayanarak yol alıyordu. Rejimin ideolojisini endoktrine eden askerî vesayetin öncülüğündeki yapılanmayla mücadele kaçınılmazdı. Askerî vesayetin kırmızı çizgileri içinde hiçbir sorunu çözme ve toplumsal-siyasî barışı sağlama imkânı yoktu.

2011'e kadar bu mücadelenin içinden gelen AKP bu tarihten sonra devletin kadim çizgisine doğru değişmeye başladı. Artık AKP, Erdoğan'ın kişisel ikbaline ve tek yetkili olma hedefine göre yönünü değiştirecekti.

Kuşkusuz bunun yolu demokratikleşmeden, özgürlükten, hukuktan, Kürt meselesini demokratik talepler çerçevesinde uzlaşarak çözmekten değil, devletin kırılmaz çekirdeğine ve onun yıkılmaz ideolojisine yanaşmaktan geçecekti.

17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonu bu süreci hızlandırdı. İlk on yıl birlikte hareket eden Gülen Cemaati ile yollar keskin bir şekilde ayrılacak, sarsılan Başbakan "Denize düşen yılana sarılır" misali bir dönem partisini kapatmaya çalışan rejimin derin yapılanmasıyla anlaşacaktı.