Demokrasiye toplum sahip çıkacak ki...

Üstad şarkta meşrutiyet ve hürriyeti anlattığı muhataplarını, bu değerlerin oraya ulaşmasını engelleyecek eşkıyaların önünü kesip demokrasinin gelişini hızlandıracak "bir yol veyahut balon" yapmaya davet ediyor.

Uçağın henüz keşfedilmediği, ama havadan ulaşım aracı olarak balonun kullanıma girdiği bir dönemde.

"Ona çabuk gelmek istiyorsanız, işte marifet ve faziletten bilgi ve ahlâktan demiryolunu yapınız; tâ ki meşrutiyet, medeniyet denilen şimendifer-i kemalâta gelişme ve ilerleme trenine binip, terakkiyat kalkınma tohumlarını bindirerek, kısa bir zamanda manilerden kurtulup geçerek size selâm etsin. Siz ne kadar yolu acele ile yapsanız, o da o derece acele ile gelecektir" ifadeleri de aynı çağrının bir başka dile getiriliş biçimi.

Görüldüğü gibi, Bediüzzaman'ın en çok vurgu yaptığı nokta, demokrasiye öncelikle toplumun sahiplenmesi, ona yol açması, yoldaki engelleri temizleyip bertaraf etmek için gayret göstermesi.

Bunun için gereken şartlar ise cehalete karşı ilim ve eğitim, husumet ve düşmanlığa karşı ittifak ve kardeşlik, fakirlik ve çaresizliğe karşı medeniyet, çalışma ve kalkınma silâhlarına sarılmak. Ve cihadımızı bunların üzerine bina etmek.

Said Nursî "Siz tembel kalıp onun yolunu yapmazsanız, yüz sene sonra tamamen cemalini göreceksiniz" diyor, "Üzerinize düşen görevleri yerine getirmeseniz; cehalet, ihtilâf ve fakirlikten kurtulmak için gayret göstermeseniz de, meşrutiyet demokrasi size gelecek, ama gelişi yüz senelik bir gecikmeyle olacak" mesajı veriyordu (Münazarat, s. 19-20).