Değişim zamanı

Milletin birliğini temsil makamında bulunma gereğinin seçim sürecinde tümden rafa kaldırılıp, başından beri fazlasıyla sergilenmekte olan partili kimliğinin ayrıştırıcı, ötekileştirici, dışlayıcı ve suçlayıcı söylemlerle çok daha ileri boyutlarda açığa vurulduğu bir siyaset ortamındayız.Öyle ki, bayram günü iştirak edilen cami açılışında cami avlusu yine siyasî miting alanına çevrildi ve muhalefet yuhalattırıldı. Devamında, çocuk bayramı için makamda misafir edilen çocukların yanında da muhalefet kötülendi ve çocuklardan biri dayanamayıp "Nasıl yani" diye sorma gereği duydu. "Tepe"de nasıl bir halet-i ruhiyenin hâkim olduğunu da gösteren örnekler peşpeşe gelirken, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayının deprem bölgesinde provokatif saldırılara hedef olmasında pek şaşılacak birşey yok! Eşzamanlı olarak muhalefet partilerine ait binalara silahlı saldırılar yapılmasında da... Vakıa şu ki, 21 yıldır sürdürdüğü iktidara iyice alışan ve bırakmamak için elindeki bütün imkanları sonuna kadar kullanma gayretinde olan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu zihniyete göre, millî irade kendisine destek verdiği müddetçe makbul ve geçerli. Aksi bir ihtimalin olabileceğini artık düşünemiyor, dahası aklından bile geçirmiyor. Ama gelinen noktada milletin çoğunluğu bu kanaatte değil. Senelerce bu iktidara oy vermiş olanların dahi epeycesi derin bir pişmanlık içinde ve bu tercihinden vazgeçmiş. Ve 14 Mayıs seçimleri halktaki "iktidardan bıkma" işaretlerinin