Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Erdoğan'a yazdığı ve "mahallî seçimlerdeki mağlubiyetin küllî ve cüz'î sebepleri"ni sıraladığı mektupta küllî sebeplerden birini özetle şöyle ifade etmiş:

"Bazı il müftüleri, Diyanet'in bastığı Nurları bile camilerden kaldırma talimatı vermeye başlamış durumda. İlahiyat ve hatta bazı dinî mahfillerde Nurlar'ın aleyhinde konuşanlar çoğaldı.

"Risale-i Nurlar'ın Diyanet eliyle basılması sizin için büyük bir şerefti ve bahtiyarlıktı. Ama durdunuz. Diyanet İşleri Başkanı, elinde Asa-yı Musa ile 'Basmaya devam ediyoruz' dese de doğruları konuşmuyor. Kendisiyle uzun müzakerelerde bulundum. Dedim ki, Şualar ve Lem'alar'ı neden basmıyorsunuz Sustu. Eğer beni tekzib etmek istiyorsanız, bu iki kitabı basınız.

"Her ne kadar açıktan beyan edilmese de Nurlar'ın başta Diyanet camileri olmak üzere, resmî dairelere konulmaması ile alâkalı bir yasaklama var. Diyanet İşleri Başkanının 'yok' iddiasını, 'Çevir kaz yanmasın' cinsinden söylenmiş söz olarak kabul ediyorum. Çermik Kaymakamı bir hanımefendinin resmen gönderdiği yazı, İzmir'deki bir doktor kardeşimize başhekimin söyledikleri, üst makamda bulunan şahsiyetlerin bana ifadeleri, bunu ispat ediyor. İstisnalar kaideyi bozmaz. Neden mesela Şehzadebaşı Camiinden Diyanet'in bastığı Nurlar kaldırıldı Araştırınız.

"Diyanet ve bazı ilahiyatlarda modernist ve reformist görüşler, çevrenizdeki Kemalistler ve bazı ahlaksızlar sizi manen mahveder. Son Diyanet raporu, bunun müşahhas delilidir. Yalan ve iftiralarla dolu bu raporun ceremesini sizler çekiyorsunuz. Ulema-i su' grubuna dahil ilahiyat prof.'ları ve bütün ipini koparmışlar, Nurlar'a hücum ediyorlar.