Kâzım Güleçyüz

Yeni Asya

Tahkikî dindarlık

Üstad, 2. Meşrutiyet döneminde içtimaî ve siyasî gündem konularında fikirlerini beyan ederken, "dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan" olarak nitelediği dengesiz tavırlara özellikle dikkat çekiyor. Ve buna karşı, akıl, ilim ve hikmet eksenli bir dindarlığın fikir temelini inşa ediyor.Bunu yaparken, öncelikle dindarlığı ve "dine lâyık olmayan bâr

Aldatarak iş görenler ve aldatılan safdiller

Siyasette safdil dindarları aldatmak için kullanılan "dindarları perde yapıp dini siyasete ve ardından siyaseti dinsizliğe âlet etme" tuzağına Üstadın nasıl dikkat çektiğini işlemeye çalışmıştık.Bu dehşetli taktiğin günümüzde çok daha dessasça ve tehlikeli bir şekilde uygulandığına güncel örnekleriyle şahit oluyoruz. Yine dindarlar perde yapılarak

Göç kervanına son katılanlar

Camiamızda, yakın zamanda terhis belgesini alıp berzaha göçenlerden biri, ileri yaşına rağmen İzmir'deki programların müdavimlerinden olan ve mütebessim çehresiyle hatırladığımız Mehmet Ertürk.Bir diğeri, yine İzmir'den Hafız Osman Şahan Hoca. Son dönemde her yıl ağır hasta ve yaşlı haliyle katıldığı Ege pikniklerinde görüşüp duasını aldığımız kadi

Müteyakkız dindarlık lâhikalarla mümkün

Üstadın dün aktardığımız tesbitine göre, dindarları perde yapıp dini siyasete âlet ettirme ve bu durumu bahane ederek sonuçta siyaseti dinsizlik için kullanma tertibinin gerisinde "münafıklar" var.Üstad, dikkatleri bu arkaplana çekip, "Siyasette dindarları perde yaparak, sonuçta dinsizliğe âlet etmek için kullanan perde gerisi münafık ve karanlık a

Safdil dindarlar ve dessas tuzaklar

Cumhuriyetin ilânından sonra, bu ad altında bir tek parti diktası tesis eden kadroların hedefi, ilerlemenin engeli olarak gördükleri dinden "arındırılmış" eğitim programı ve propagandalarla, hayata "laik" gözle bakan nesiller yetiştirmekti; ama olmadı, yapamadılar. Millet buna direndi.Çok partili demokrasiye geçilip din üzerindeki baskıların tedrîc

"Af" meselesi artık hallolsun

Son dönemde ara ara sözü edilip sonra arkası gelmeyen "genel af" yine gündemde.Gerçi bu çeşit söylentiler daha önce de çıkmış, ama arkası gelmemişti. Bu defa, evvelce de seslendirilen "Cumhuriyetin 100. yılı" üzerinden bir defa daha gündeme getiriliyor ve iktidar cenahının bu konuda bir çalışma içinde olduğundan söz ediliyor. Gerçi Meclisin 2020'de

Millet İttifakının iç hukuku

Türkiye'yi tek adam rejiminden kurtarıp güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşturma hedefiyle kurulan Millet İttifakına dahil partilerde, seçimden istenen ve beklenen sonucun alınamaması sebebiyle başlayan iç sorgulama devam ediyor.Evvelce de ifade ettiğimiz gibi, bu sonucun ittifak cenahındaki hata ve eksiklere bakan cihetiyle de tartışılmasına

Millet İttifakının buna hakkı yok

Seçim sonrası muhalefetin, umulan ve beklenen sonucun alınamayışında kendisinden kaynaklı sebepleri sorgulaması, elbette ki olması gereken birşey.Gerçi bu seçimde had safhaya varan haksız rekabet ve eşitsizliklere ilaveten seçmen listelerindeki anormallikler, birçok sandıktaki müdahale, usulsüzlük ve suiistimaller gibi sonuçları iktidar lehine etki

Okumak, okumak, okumak

Risale-i Nur'u bir defa gözden geçirdiğini, ama sonra "döne döne" tekrar okuma gereği duymadığını söyleyenler olmuştu.Oysa ilk emri "Oku" olan Kur'an'ın kuvvetli bir tefsiri olan ve mukaddes kitabımızın bu çağa dersi ve mesajı niteliğindeki Risale-i Nur "döne döne, tekrar tekrar" mütalâa edilmesi, Zübeyir Gündüzalp'in ifadesiyle "dem ve damarlara k

Vesayetten kurtulmak için

Üstad 31 Mart sonrasında yargılanıp beraat ettiği Divan-ı Harb-i Örfî müdafaasının sonuna koyduğu ve "Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfadı (torunları) olan vatandaşlarım ve kardeşlerim! 500 senedir yattığınız yeter. Artık uyanınız, sabahtır" diye başlayan metnin devamındaki satırlarda şöyle diyor:"Meşrutiyet-i meş