Mazlumun umudu, vicdanın sesi: Millî Görüş

Dünyanın gözü önünde bir millet tükeniyor, bir şehir susuzluktan, ilaçsızlıktan, açlıktan ve bombalardan can çekişiyor: "Gazze".

Ve biz... En çok biz susuyoruz. Söz çok ama eylem yok. Öfke çok ama adım yok. Oysa Batı bile utandı. Hollanda'da bir hükümet düşünün, Gazze için "hiçbir şey yapamadık" diyerek Dışişleri Bakanı başta olmak üzere 9 bakan istifa etti. Bir de bize bakın... Kınamanın dışında tek bir etkili adım var mı

Maniyle seslenelim bu suskunluğa:

"Zalim vurur, taş atar,

Vicdan susar, dil yutar.

Bir lider yok ortada,

Yürek yanar, halk bakar..."

Sözde "İslam dünyasının lideriyiz" diyenler, Gazze'nin haritasında vicdanı unuttu. Konferans salonlarında "kardeşlik" nutukları atılırken, kardeşler toprağa gömüldü. Gemiler gidemedi limana. Yardımlar bürokrasiye takıldı. HAMAS, yalnızlaştırıldı. Türkiye, Birleşmiş Milletler bildirisine bile "şerh" koyarak katıldı.

Peki halk ne diyor

Anketlerde rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız, vefatından yıllar sonra 81 ilin 67'sinde lider olarak aranıyor. Bu, bir nostalji değil. Bu, halkın vicdanıdır. Bu, bir mesajdır: "Biz yeniden Millî Görüş'ü istiyoruz."

Çünkü halk, susmayan ve icraatlarıyla tavır koyan bir lider arıyor. Kudüs için sokaklara dökülen, Filistin için ambargoya direnen bir liderin eksikliğini hissediyor. Ekonomi yerle bir, adaletin terazisi şaşmış. Yolsuzluklar artık alışkanlık haline gelmiş, liyakat yerlerde. Evet nakarattan hoşlanmıyoruz. Lakin önemine binaen tekrar yazmak zorunda kalıyoruz ne yazık ki. Sahte diplomalı 140 şahıs devlet kadrolarında. Ama halk "bunlar normal" der hale getirildi. Hayır, bu normal değil! Bu, çöküşün tarifidir.