Karanlıkta kalmış bir ülkenin ışıksız hikâyesi

Gazze'deki zulüm artık rakamların, istatistiklerin, hatta kelimelerin bile kifayetsiz kaldığı bir noktaya ulaşmıştır. Burada insanlık sınavı verilmektedir; ne din kalmıştır ne ırk, ne yaş ne de engel… Siyonist vahşeti öyle bir hal almıştır ki, görmeyen bir yüreğe sahip olanlar bile bu manzarayı görebilir hale gelmiştir. İşte buna canlı bir örnek: 19 yaşında görme engelli üniversite öğrencisi Roaa Abuhelal... Kendisi gibi görme engelli olan babasıyla birlikte altı kişilik bir ailede hem fiziki karanlıkla hem de dünyanın sessizliğinden doğan vicdani karanlıkla mücadele ediyor. Ne gıda, ne ilaç ne de bir umut ışığı... Gökyüzünden bombalar, yerden açlık ve çaresizlik yağıyor. Artık "kınıyoruz, endişeliyiz" klişeleri değil; somut, kararlı, net icraatlar bekliyoruz. Çünkü artık mesele bir ülkenin değil, insanlığın vicdan meselesidir. Unutmayın, görme engelli Roaa bugün açlıkla imtihan edilirken, gören dünya sessizlikle sınıfta kalmaktadır. Gazze'deki bu çağ dışı zulmün ortasında, insanlık sınavını en ağır şartlarda verenlerden biri de yukarıda da belirttiğimiz gibi Roaa Abuhelal… Açlıkla, bombardımanla, yoklukla ve karanlıkla imtihan edilen bu evladımız, görmeyen gözlerinden daha çok, sağır vicdanlardan mustarip. Onun yardım çığlığı, Türkiye'deki görme engelli kardeşlerimizin bulunduğu bir WhatsApp grubuna ulaşınca, vicdanlar daha fazla kayıtsız kalamadı. Duyarlı arkadaşlarımız derhal Roaa'ya ulaştı, detayları aldı ve konuyu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile Avrupa Körler Birliği'ne taşıdı. Onlar dosyayı bekleye dursun, 20 Eylül Cumartesi günü Ankara Sakarya Caddesi'nde arkadaşlarımız, bizim de katıldığımız bir basın açıklamasıyla kamuoyunu aydınlatmaya çalıştılar. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu dramı izlemekle mi yetineceğiz Orta Doğu'nun lideri olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz, o zaman bu masum kızımıza ve ailesine sahip çıkmak da boynumuzun borcu olmalıdır. Saadet Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekiline bu hususu ulaştırdık. Artık söz değil, eylem vaktidir. Göz gözü görmediği yerde kalp kalbi görsün ki; insanlık yeniden dirilsin!