Yeni Dönemde Türkiye-Mısır İlişkileri

Türkiye ve Mısır, Arap halk hareketlerinin başlamasının ardından önce ilişkileri ilerletmiş ancak Mısır'da 2013 yılında yaşanan yönetim değişikliğinin ardından diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bölgesel politikalarda ayrılıklar yaşamışlardı. 2020 yılından itibaren ise bu ilişki biçimi değişmeye başlamış ve bölgesel ve uluslararası dinamiklerin tetiklediği siyasi normalleşmeler süreci, Türkiye ve Mısır'ı da kapsamıştı. Uzun aradan sonra ilk defa, Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupası'nın açılışında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah El-Sisi bir araya gelmiş ve beraber görüntü vermişlerdi. İzleyen süreçte iki ülke arasındaki diplomatik temaslar devam etmiş ve nihayetinde geçtiğimiz hafta yapılan açıklamayla karşılıklı büyükelçilerin yeniden atandığı duyurulmuştu. Bu çerçevede Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi olarak Salih Mutlu Şen ve Mısır'ın Ankara Büyükelçisi olarak ise Amr Elhamamy atandı. İki ülke arasında uzun dönemdir askıda olan diplomatik ilişkiler böylece en yüksek seviyeden tekrardan kurulmuş oldu. Dolayısıyla temelde ilgili kararın dört açıdan sonuç doğurabileceği ifade edilebilir. Bu noktada diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin en belirgin sonuçları siyasi anlamda görülebilecektir. İlk aşamada ilgili karar önceki dönemlerden itibaren Türkiye ve Mısır arasında devam eden normalleşme süreçlerinin olumlu sonucunu göstermesi açısından önemlidir. Türkiye'nin yenilenen kabinesi ile birlikte ifa ettiği dış politikanın önemli boyutlarından bir tanesini Ortadoğu ülkeleri ile kurulan siyasi, ekonomik, askeri ve jeopolitik ilişkiler oluşturmaktadır. Dolayısıyla Ortadoğu'da gerek siyasi ağırlığı gerek ekonomik potansiyeli ve büyüklüğü gerekse de 110 milyonu aşan nüfusuyla önemli bir aktör olan Mısır ile ilişkiler, Türk dış politikasının Ortadoğu'ya yönelik angajmanları açısından kritik önemdedir. Türkiye'nin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar gibi Körfez ülkeleri ile ekonomik ilişkilerini geliştirdiği bir ortamda, Mısır ile de siyasi ilişkilerini geliştirmesi hem Türkiye hem de bölge siyaseti açısından büyük öneme sahiptir. Aynı zamanda karşılıklı büyükelçilerin atanması, Mısır dış politikası açısından da olumlu sonuçlar doğuracaktır. Türkiye gibi bir siyasi, ekonomik ve askeri güç ve NATO üyesi bir ülke ile ilişkilerin geliştirilmesi Kahire'nin bölgesel ve küresel siyasetteki ağırlığını ve etkisini artırabilecek bir gelişme olacaktır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Sisi'nin yakın zamanda Türkiye yahut Mısır'da bir araya gelmesi de beklenmektedir. İki ülke ilişkilerinin geleceğinde dış politika alanının da potansiyelleri barındırdığı söylenebilir. Bu anlamda Doğu Akdeniz, Libya, Filistin, Kızıldeniz ve Afrika gibi coğrafyalarda Türkiye ve Mısır arasında işbirliği alanlarının gündeme gelmesi muhtemeldir. Öte yandan küresel aktörlerle ilişkiler bağlamında ve yine uluslararası kuruluşlarla etkileşimler çerçevesinde Türkiye ve Mısır'ın ortak vizyonlarda buluşma ihtimalleri de bulunmaktadır. Dolayısıyla hem ikili hem de diğer ülkelerle ilişkilerde ve bunun yanında krizlerin çözümü ve yeni ittifak yapılanmalarının hayata geçirilmesi gibi hususlarda Ankara ve Kahire arasındaki diyaloğun artabileceği tahmin edilebilir. Ekonomik açıdan bölgenin en güçlü aktörlerinden Türkiye ve Mısır'ın diplomatik ilişkilerinin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarmasının ekonomik alanda da önemli sonuçları olacaktır. İki ülkenin diplomatik ilişkilerini resmi anlamda normalleştirmesinin ardından ilk elde gündeme gelen güvenlik ve savunma iş birliği konularının yanında ticaret ve ekonomik ilişkiler de bir diğer nokta olarak göze çarpmaktadır. Bu çerçevede iki ülkenin hedefinde ikili ticaret hacmini iki ülkenin de ekonomik büyüklüğü ile orantılı şekilde artırmak, Mısırlı yatırımcıların Türkiye'ye, Türk yatırımcıların da Mısır'a ilgisinin artmasını sağlamak olduğu ifade edilebilir. Halihazırda Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi