Türkiye paçozluk olimpiyatları

Türkiye, giderek paçozluğun kendisine her bakımdan alan bulduğu bir ülke oluyor. "Tarhana içip dürüm yiyen felsefeden, kola içip hamburger yiyen Kur'an'dan anlamaz" diyen paçozu filozof, "Filistinli diye toprağını satan adama derler" yalanını dolaşıma sokan müptezele tarihçi, her yıl çıkardığı ciltli Mustafa Kamal kitaplarıyla köşelik olan madrabaza gazeteci, onlarca ağaç kestirerek yaptırdığı denize nazır kaçak villalarla parayı vuran alçağa solcu şarkıcı falan diyoruz ve buna da hiç kimse "lan ne oluyoruz" demiyor.

Bu paçozluklara alıştık zaten. Hatta kaşarlandık.

Eh diğer yandan Türkiye'nin hem seküler hem de muhafazakâr mahallerinde neredeyse yerleşik hale gelen paçozluklara da alıştık. Alışmak istemezdik ama elden ne gelir Kız çocuklarının çırılçıplağa yakın olduğu mezuniyet partilerinin karşısına umre dönüşü partileri konuldu mesela. Çakarlı arabasından küfürden başka bir şeye aklı ermeyen standupçısına, kokain bağımlısı oyuncudan yeteneksizliğini "reisçilik"le tamamlamaya kalkan yönetmenine kadar epeyce paçozluk var listede.

Ancak bilinen gerçekliktir ki bir paçozluğa alıştıkça yeni ve daha da paçoz bir paçozluk gelir yanaşır iskeleye. Ona alışınca bir yenisi, ona alışınca bir yenisi derken iş gelir Hayrettin ile Kaos Şov'a yahut "hav hav hav" diye havlanılan şarkılara kadar dayanır.

"Yahu bir kendimize çeki düzen mi versek" diyen sesler zamanla kısılır ve her paçozluğa bir mazeret bulunur.

Hele bir de paçozluğu özgürlük, modernlik, bilmem ne zannetmeler başladı mı hükümranlık artık kayıtsız şartsız paçozluğun olur.

Haydi birkaç misal vereyim.

Türk adaletinin, "şarkılarında uyuşturucu özendiriyor" diyerek mahkemeye çıkardığı rapçilerin şarkılarından koreografi yapıp ilkokul öğrencilerine icra ettiren en az 15 öğretmen haberi hatırlıyorum geçen yıl. Sorsak diyecekler ki "çocuklarımızın eğlenmesini istemiyorlar."

Diyemiyoruz ki "ulan dangalak, çocukları uyuşturucu özendiren şarkılarla eğlendirmekten başka hiçbir eğlence yolu bilmiyor musun Bu kadar mı paçozsun"

Bir başka misal Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nden gelsin. Çırılçıplak dansçılar, sulu zırtlak sahne şovları falan filanla bir Baharfest icra edilmiş üniversitede. Ve ne olmuş biliyor musunuz Bazı öğrenciler "yahu madem Baharfest yapıyorsunuz, şu alanda da biz Gazze ve Doğu Türkistan için stant açalım" demişler ama Baharfest'te çıplak dansçılarla falan poz verirken çok mutlu olan çok sayın rektör "Baharfest'i gölgeleyemeyiz" diyerek izin vermemiş öğrencilere.

"Yahu bu paçozluktur" desem şimdi rektör hoca takkeyi eline alıp düşünmek yerine Külliye'de, AK Parti'de, YÖK'te falan ne kadar kendisine şefaat etmesini umduğu insan varsa hepsini devreye sokup bana had bildirmek için uğraşacak.