Gazze'nin Kıbrıs'la ne alakası var

Çok alakası var.


İlki şu: Gazze, an itibariyle Türkiye'nin savunmasının başladığı nokta gibi duruyor.


İkincisi şu: İsrail, Gazze'yi ele geçirmeyi başarırsa yahut "Gazze meselesi" dediği şeyi hallederse durmayacak. Bu domuz sürüsünün "arz-ı mevud" inancında Kıbrıs da "alınması gereken topraklar" arasında.


Üçüncüsü şu: Bu domuz sürüsü, büyük abisi ABD ile Güney Kıbrıs'ı "Kibriti çakılsa havaya uçacak bir silah deposu"na çevirdi. Diğer yandan da daha önce de defalarca gündeme getirdiğimiz gibi bu domuz sürüsü Kuzey Kıbrıs'tan pek çok arazi aldı ve bu arazilere son derece güvenlikli, kale benzeri yerler inşa etti.


Dördüncüsü şu: İsrail, bütün dünya gibi, Kıbrıs adasının devasa bir hava üssü olduğunun da, Akdeniz'in kontrolü noktasında Kıbrıs'tan daha işlevsel hiçbir lojistik nokta olmadığının da acayip farkında.


Bu, burada bir dursun.


Kıbrıslı gazeteci Sabahattin İsmail geçen yıl yaptığı gibi bu yıl da Avrupa ve ABD merkezli foncuların Kuzey Kıbrıs'ta kimlere kaçar para dağıttığını listeledi. Asıl ajandası "birleşik Kıbrıs" olan bu fonlar çok çeşitli bahanelerle çok çeşitli kuruluşlara indirilmiş.


Yani şu: Kuzey Kıbrıs'ın Kuzey Kıbrıs değil de Rum tarafıyla birlikte "birleşik Kıbrıs" olması tezini savunan herkes, ama herkes bunu "parasıyla" yapıyor. Kan verdiğimiz, can verdiğimiz Kıbrıs'ta birtakım isimler "Türkiye'den kurtulup birleşik Kıbrıs'ı kuralım" propagandasını eskort düzeniyle ilerletiyor.


Şimdi bu tehlikeli derecede hain grubun yanına bir de "Kıbrıs'ın Kamalistleri" diyebileceğimiz saçma sapan bir ekiple uğraşmak çıktı. Başka hiçbir dertleri, hiçbir işleri yokmuş gibi, İsrail'in adadaki yayılmacılığıyla, adanın bir "kumar ve fuhuş adası" haline gelmesiyle uğraşmak yerine okullarda başörtüsünü yasaklatmanın mutluluğunu yaşıyorlar.


Konu şu: Bu yasak için canhıraş şekilde mücadele veren Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın en büyük paydaşı kim Kuir Kıbrıs Derneği isimli foncu LGBT derneği.


Anlayacağınız üzere Kamalistler yine hiçbirimizi şaşırtmayı başaramadı Kıbrıs'ta. "Hıyarım var" diyene bir avuç tuz alıp koşmayı marifet sayan Kamalistleri bıraksak Sarı Paşa'nın "Bağımsızlık benim karakterimdir" cümlesiyle gözyaşı dökerler ama adanın bütün enerjisini sömürüp adanın bütün sosyolojisini parmağında oynatmayı hedefleyen foncularla aynı yataktalar.