Freni tutmayan tırlar, can pazarına dönen yollar

Türkiye'nin trafik emniyeti konusunda, daha alması gereken çok mesafe var Bunca modernleştirilen yollara rağmen, alınması gereken basit tedbirler ihmal edilince, felaket üstüne felaket yaşanıyor! Geçtiğimiz cumartesi günü, Gaziantep Nizip'te ve Mardin Derik'te kısa zaman arayla meydana gelen, birbirinin âdeta kopyası iki trafik kazası hepimizi dehşete düşürdü Böyle kazaların daha çok Güney Amerika ya da Güney Asya'daki çetin coğrafyalarda, iptidai yollarda vukua geleceğini düşünürüz değil mi Fakat heyhat!.. Bunca geliştirilen, modernleştirilen yollara rağmen, ülkemizde de böyle elim trafik kazalarının önüne bir türlü geçilemiyor. Peki, neden Birçok sebep sayılabilir. Ancak bir tanesi var ki, bunların hepsini içine alıyor. Emniyet, emniyet, emniyet! Kısacası yol emniyetini sağlayacak trafik kurallarının uygulanması Haddizatında çok basit, çok kolay tedbirler Ve fakat cehalet; sorumsuzluk ve dahi laubalilik sebebiyle, ihmal edildiği için; onlarca, yüzlerce, binlerce hayatın söndüğü kazalar son bulmuyor ne yazık ki! Gaziantep Nizip'te, kaza yapan bir araca müdahale eden ekiplere ve onlarla birlikte olay yerinde bulunan İhlas Haber Ajansı muhabiri arkadaşlarımıza, artık nasıl olduysa yüzlerce metre geride devrilen bir otobüs (Emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre tam 307 metre kayma izleri tespit edildi) gelip çarpıyor. Ve on beş kişi oracıkta hayatını kaybediyor. 26 kişi de yaralı Feci olayla ilgili haber mecralarında, yaşanan bilgi kirliliği maalesef haddinden fazla. Her şeyden önce kavram kargaşası yaşanıyor. Fren izleri ile otobüsün devrildikten sonraki sürüklenme izleri apayrı şeyler Aynı şekilde frenin tutmaması (Bazıları buna patlama diyor) ile boşalması (daha ziyade park hâlindeki araçlarda görülen) arasındaki teknik teferruat birbirine karıştırılıyor. Otobüsün, hız sınırı 100 kilometre olması gereken yolda, 130 km süratle ilerlediği tespit edilen diğer bir husus Yukarıda, birbirinin nerede ise kopyası iki kaza dedik. Nizip'ten az sonra, bu defa Mardin Derik'te; bir tır ile iki diğer aracın karıştığı kazada, yaralılara müdahale etmeye çalışan kalabalığa, bir başka tır hızla gelip dalıyor. Netice tam bir felaket! Bir polis memuru ile 19 sivil vatandaş canından oluyor. Şu fecaate bakar mısınız Evvela tır dediğimiz o çok teknolojik ve 60-70 ton yük vurulan vasıtaların freni nasıl ve niçin patlar Daha da ötesi, gerçekten bu olaya karışan tırların freni patlamış mı Aynı gün içinde ve kısa arayla bu iki elim kaza meydana gelince, insanlar ister istemez şüpheye düşüyor. Hakikaten olay kaza mı yoksa başka bir şey mi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu şüpheye düşen isimlerden. Şimdi merak edilen husus şu; Acaba 35 vatandaşımızın canına mal olan bu iki kaza, başından sonuna kadar, bütün yönleriyle aydınlatılabilecek mi Yoksa bir süre sonra unutulmaya mı terk edilecek Ancak daha kritik olanı, acaba trafikte; bilhassa arıza ve kaza hâllerinde, güvenliğe dönük yeterli