Kılıçdaroğlu'nun iddiaları ve sonuçlar

Siyasetle biraz ilgili olanlar hemen hatırlayacaklardır. SSK Genel Müdürlüğünden emekli olduktan sonra, CHP'de siyasete atılan Kemal Kılıçdaroğlu, türlü sivri iddialarla çabucak dikkat çeken isim olmuştu Evet, siyasete dair esas malzemesi yolsuzluk iddialarıydı CHP Genel Başkanı olmazdan önce, Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinde sivrilmeye başladığı süreç, siyaseti biraz yakından izleyenler tarafından kolayca hatırlanacaktır. Bilhassa merhum Dengir Mir Mehmet Fırat ve Melih Gökçek ile televizyon kanallarında girdiği tartışmalarda, Kılıçdaroğlu hemen hiçbirinde iddiasını kesin belgelerle tevsik edemediği hâlde, bu ithamlarından vazgeçmemişti!.. Bu konuda araştırma yapan veya ileride yapacak olan gazeteciler yahut siyaset üzerine incelemelerde bulunan yazar-akademisyenlerin mutlaka çok dikkat çekici tespitleri olacaktır!.. Sadece bizim memleketimizde değil, dünyanın her tarafında, siyasi mücadelenin bir parçası olarak, yolsuzluk iddiaları en fazla gündeme getirilen konulardır. Zira bu hususta vatandaşlar çok hassastır ve kolayca provoke edilebilir. Yolsuzlukla ilgili itham ve iddialarda ispat meselesi maalesef genellikle hep geri planda kalır. İspat külfeti yerine getirilmese dahi, çamur at izi kalsın düşüncesinden hareketle bir yıpratma yöntemi olarak çok kullanışlıdır. Yolsuzluk elbette her şeyden önce topluma karşı ağır bir suçtur. Ama siyasette, bürokraside veya başka pozisyonlarda bulunan insanların haksız yere karalanması, iftiralarla yıpratılması, sonuç olarak mağdur edilmesi de şüphesiz o derece ağır suçtur Yolsuzluk ithamlarıyla ilgili olarak taraflar arasında, yargıya taşınan sayısız davaların varlığını biliyoruz. Bunların bazısı makul zamanda ve taraflar arasındaki husumeti kesin biçimde sonuca bağlanıyor. Ama büyük kısmı da yıllarca devam eden davaların, yargı sürecindeki çetrefil prosedür sebebiyle sürüncemede kalmasından ötürü, fiilen sonuçsuz kalabiliyor. Aradan uzun zaman geçtikten sonra bir şekilde neticelense bile, kamuoyu nezdinde beklenen etkiyi hâsıl etmiyor. Unutmayalım, geciken adalet 'adalet' değil!.. Bu yüzden konusu yolsuzluk olan itham ve suçlamaların, her şeyden önce ahlaki tarafına dikkat kesilmelidir. Zira bu konu sadece hukuk alanıyla sınırlı değildir. Doğrudan insanların haysiyet ve şerefiyle alakalı olduğundan, suistimal edildiği takdirde büyük manevi yıkımlara yol açabilir Nitekim bu şekilde insafsız suçlamalara maruz kalan birçok insanın manen yıkıldığı, buhrana girdiği örnekler sayısızdır. Neyse, bu konunun etik ve sosyolojik tarafını incelemek ilgili uzmanların işi. Biz gazete sütunu çerçevesinde aktüel yönüne dönelim. Siyasette de elbette rakiplere yöneltilecek iddia ve ithamların her şeyden önce bir aslı astarı olmalı değil mi Geçtiğimiz günlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, kendince çok önemli bir ifşaatta bulunduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik çok ağır ithamda bulundu. Parti genel başkanlığı ve muhalefet liderliği seviyesinde bir siyasi iddia gündeme taşınıyorsa, bunun bir ciddiyeti olmalı. Ama daha önce pek çok defa görüldüğü üzere, Kılıçdaroğlu